Master of Orion Türkçe Rehber

Alkari ırkı, galaksinin en iyi savaşçıları olmayı ve ailelerine onur ile gurur yaşatmayı hayal eder. Alkari topluluğu, Alkari halkının taptığı tanrı topluluğuna atfen kendilerini “Tanrıların rehberlik ettiği bir aile” olarak tanımlar. Tanrı topluluğunun lideri, genellikle Alkari’nin Babası olarak da gösterilen saygıdeğer Gök Tanrısı Skree-Ak’tır. Tanrılar, çeşitli Alkari nesillerine benzer ve Alkari’deki yaşamın belirli kesimlerine göz kulak olur.

Anavatanları olan Altair, Alkari’nin antik ve iyi belgelenmiş tarihinin sayesinde tarihi eser bakımından zengindir. Ancak, gezegenin baskın ırkı Alkari olmadan çok önce Altair, büyüyen bir Orion ileri karakoluydu. Bu da Alkari’nin faydalandığı tarihi eser dünyası statüsüne katkıda bulunur, ama aynı zamanda Alkari’yi ilk evrimsel gelişiminden döndüren yol gösterici eli de betimler.
Alkari toplumunun ilk birkaç yüzyılında büyük Altair ailelerinin arasında geçen şiddetli iç savaşlar etkili olmuştu. İlk Gök Lordu, birleşmiş bir Alkari devleti oluşturmak için tüm nesillerden aileleri bir araya getirdiğinde savaş yılları sona erdi. Alkari, bu liderin cömert diktatörlüğünün sayesinde gelişim gösterdi, üretim, teknoloji ve kültürel ilerlemede çığır açan gelişmelere şahitlik etti. Alkari, artık Flock ismini taşıyan diktatörlük tarzında bir devlettir, yönetimi de halen son derece büyük bir saygı duyulan Gök Lordunun elindedir.

Alkari, saldırganlara merhametle yaklaşmayan gururlu bir ırktır. Militarist ve soyludurlar, ama bazılarına ufak kural ihlalleri gibi görünebilecek meseleler yüzünden diğer ırklarla sık sık savaşırlar. Her ne kadar galaksiler arası çarpışmalar, Alkari’nin kaynaklarını ve asker sayısını azaltsa da, savaşçı yönleri nedeniyle kavgadan asla çekinmezler.

-Doğuştan Pilotlar
-Ana Gezegen Özellikleri: Eserler
-Ana Gezegen Boyutu: Büyük

Buşutlu gezegen Altair’den çıkan gururlu Alkariler, Kuş İnsansılarının eski bir ırkıdır. Barışçıl duruşlarına karşın, savaşta oldukça acımasızdırlar ve doğru bir amaç için savaştıklarına inanıyorlarsa nadiren geri çekilirler.

Gök Lord’u Klan’a tartışmasız olarak hükmeder. Oldukça yetenekli ve disiplinli askerler barındıran tüm Alkali filolarının bilfiil komutanıdır. Pilotları galaksinin en iyileri arasındadır.

Alkali dini, kültürlerinin tüm açılarını yansıtır ve bu yoldaki şevkleri bazı zamanlarda fanatiklik ile karıştırılabilir.

İnsanlar müthiş bir güç ve etkiye sahipken bile kendilerini her zaman Galaktik Senatonun ezilen halkı olarak görür. Onları kimin sevdiği umurlarında değilmiş gibi davranırlar, ama başkalarının fikirlerinden büyük ölçüde etkilenirler. Politika arenasında galaksiler arası saygı görmek isterler ama iç bölünmelerden dolayı sürekli asla rahat edemezler. Ancak, ırklarının günün birinde ortadan kaldırılabileceği korkusu, onları bir arada tutar. Halklarını korumak, İnsanlar için en güçlü motivasyon faktörüdür.

İnsanların uzun bir süre acıyla kıvranan anavatanı Sol, İnsanların bile saymayı unuttuğu kadar çok kez yok olmanın eşiğine geldi. Sayısız savaşla ve ekolojik felaketle sarsılan ilk İnsan topluluğu, felaketleri sağ atlatmak konusunda son derece deneyimli bir hale geldi (özellikle kendi ürettikleri felaketleri). İnsanlar kendi eylemleri hakkında endişe duymaya başlayıp Sol gezegenini kurtarmak için ortak bir çabaya giriştiği dönemde, bunun için çok geç kalmışlardı ve bu gezegen için çöküş başlamıştı.

Yardıma en çok ihtiyaç duyulan dönemde, Bulrathi ırkı İnsanlarla şans eseri karşılaştı. Neredeyse yok olan kendi anavatanlarını kurtarmış olan Bulrathi, Sol gezegenini kısmen hayata döndürmek için İnsanlara ilkel gezegen teknolojisi sağlamayı teklif etti. Bu iyiliğin sayesinde, insanlık bir araya gelip Sol gezegenini canlandırma çabalarını sürdürebildi.

İnsanlar, tüm yurttaşların önemli meselelerde oy kullanabildiği demokratik bir sisteme sahiptir. Başkanlar 8 yıllık bir dönem için seçilir ve pek çok müşavir, politik grup ve danışmandan yardım alır. İnsanların birleşik askeri çabalarını denetleyen Genelkurmay Başkanlarından, diplomasinin uluslararası kısmına odaklanan Uluslararası İlişkiler Konseyine dek tüm danışmanlar, İnsan ırkının galaksiler arası çağda ciddi anlamda saygı duyulacak bir güç olmasını sağlamaya odaklanmıştır. Evrendeki varlıklarını ilan eden İnsanlar, bu kadar uzun süre ayakta kaldıktan sonra çökmeyi kabul etmez.

-Diplomat
-Karizmatik
-Tüccarlar
-Güvenlik: -%20

Asırlar boyu süren iç çatışmalardan sonra, ana gezegenleri Dünyanın tükenen doğal kaynakları ile yüzleşen insanlık, sonunda bir araya gelip birleşmiş bir devlet kurdu ve politik coğrafyasını süsleyen bir çok ülkenin yerini bu devlet aldı.

Bu yeni devlet birleşerek, ırk, renk, mezhep, cinsiyet veya cinsel eğilime dayanan, uzun süredir varolan ayrımcılıkları ortadan kaldırdı.
İnsanlık büyüdü ve en sonunda yıldızlara uzandı.

Darlok ırkı, evrende neyin “gerçek” olduğunu anlamakta güçlük çeker, çünkü şekil kayması yeteneklerinin sayesinde galaksinin onları algılayış şeklini değiştirebilirler. Evrende bilinebilen tek şey özdür, diğer her şey ise kişisel algı ve göz aldanması nedeniyle bulanıktır. Her Darlok üyesinin en büyük korkusu, gerçek kimliklerini ve amaçlarını unutmalarıdır.

Darlok ırkının tarihi, gizem ve efsanelerle doludur. İlk galaksiler arası yolcuların, Darlok’un anavatanı olan Nazin adlı gezegene binlerce yıl önce ayak bastığı söylenir. Bu, Darlok’ların eğitimli bir yaşam formuyla ilk karşılaşmasıydı (bu form, insansı biçimindeydi). Ayrıca bu, Darlok’ların başka bir ırkın görüntüsünü ilk taklit edişiydi, ama hayatta kalan yolcular bunun bir kabus olduğunu söyledi. Sömürgeciler bu “lanetli ve perili” gezegenden kaçtığında, arkalarında Darlok medeniyetinin hızla yükselmesini sağlayan altyapı ve teknolojiyi bıraktılar.

Darlok ırkı, En Arkadaki tarafından yönetilen Cabal adlı bir diktatörlüğe sahiptir. En Arkadaki, Cabal yönetimini rahat bir biçimde gerçekleştirmek için ağırlıklı olarak casusluğa, dijital hırsızlığa ve istihbarat ajanslarına güvenir. Darlok’lar son derece paranoyak ve yabancı düşmanıdır, ama En Arkadaki, bilinen tüm değerleri bir araya toplamak için danışmanlarına güvenir.

Darlok’lar da Cabal’ın tamamına gizli bir biçimde hizmet veren aynı sayıda bağımsız ajans işletir (böylece devletin bütününe olan doğrudan bağlantıyı azaltır). En Arkadaki, bu ajansların çabalarını takip eder ve birbirlerinin aleyhine çalışma riskini azaltır. Böylece Darlok ırkı, uzayın karanlık köşelerine sızmaya devam eder, kendi medeniyetlerini ilerletmek adına şekillerine büründükleri ırklardan bilgi çalarlar.

-Diplomat
-Sinsi
-Şekil Değiştiriciler

Güvenilmez ve paranoyak olan Nazin’li Darloklar hem özdeşlik arzular hem de bunu hor görür.

Ne güvenebildikleri ne de güvenilir oldukları için, form değiştiren doğaları onları farklı ırklarla olduğu kadar kendileriyle de anlaşmazlıklara düşürür.

Gölgelerin ardında sürekli entrikalar çevirirlerken, ajanları Hizip’in amaçlarına hizmet etmek için gözler önünde gizlenerek bilgi toplar.

Doğaları gereği leşçilldir, farklı kaynaklardan unsurları uyumsuz ama etkin şekillerde bir araya getirirler.

Terran Hanlığı, soylu İnsan ırkının çarpıtılmış bir yansımasıdır. Hırslı, inatçı ve kurnazdırlar. Yine de kan ve savaştan doğduklarından gelişmelerinin travmalarının ötesine geçemezler. Tek gördükleri savaştır. Tek bildikleri güç, yıkım ve acımasızca güdümlemedir. Galaksiyi başıboş kalmış sosyal özgürlükler tarafından ırkların zayıflık ve kokuşmuşluğa sürüklendiği kanunsuz bir uzay olarak görürler. Hanlık, İnsanlığın milyonlarca ölü bırakan iş savaşlarının ıstırapları arasında zorlu bir mücadele zamanında doğdu. Gizliden çalışan acımasız ve kurnaz biri olan ilk Han bu kaos döneminde yükseldi. Zorlu koşullar Han’ın gözünde radikal çözümler gerektirdiğinden sapkınlık, yolsuzlık ve açgözlülük dalgalarını durdurmak için kanlı tasfiyeler gerçekleştirdi. Sınıflar oluşturuldu ve muhalefet susturuldu. İnsanlığın tüm temelleri yok edildi ve yeni Terran halkının küllerden doğmasına imkân yaratıldı. Terranlar bir zamanlar İnsan olan çarpıtılmış hayatta kalma içgücüleri ile galakside otoriter konumlarını garantiye almaya çalışıyorlar. Başıboş ırkları güç yoluna veya Han’ın iradesine getirmek için güçlünün yeşermesi için en zayıf yönlerini zorla kaldırmak için güçlerini kullanmayı planlıyorlar.

-Militarist
-Stratejistler
-Işın Saldırısı +%25
-Moral +%15

Hanlar Çağının şafağı, insanlık tarihinin en karanlık zamanlarında doğmuştu. Ana gezegenlerinin tamamında toplum, çarpıklık, yozlaşma ve açgözlülüğün ağırlığı altında ufalanırken, sivil kargaşa artıyordu.

İlk Han iktidara geldiğinde insanoğlu kendini bir kaos ve umutsuzluk dalgası içinde yok etmeye hazır haldeydi. Duygusuz hükümdarlığı, almış olduğu, ayırma ve ayıklamalarla dolu, şiddetli önlemlerden biriydi. Sosyal sınıflar belirlendi, karşı gelenler susturuldu ve ırk azar azar hayatta kalmaya zorlandı.

Mrrshan ırkı zarif, isyankar ve bağımsız yaratıklardır. Bu ırk, güzel sanatlarla, mimari ve kusursuz kişisel tarzla dekore edilmiştir. Mrrshan kültüründen çıkan tasarımlar genellikle her pazarda yüksek fiyata alıcı bulur, çünkü ürünleri büyük bir zarafet içerir ve lüks bir doğası vardır.
Mrrshan ırkının anavatanı olan Fieras, geniş bozkırları olan çorak bir gezegendir. Fieras gezegenindeki en zeki yaşam formu olan Mrrshan, yalnız değildir. Çevreleri kötü canavar ve yaratıklarla doludur, bu da Mrrshan ırkını saldırılara karşı hazırlıklı tutar. Bu doğal yırtıcılar, Mrrshan ırkının evrimi sırasında son derece mükemmel askerler haline gelmesinin bir sebebi olarak düşünülür.

Her ne kadar feodal bir devlet olsalar da, kanun ya da politikalarının hiçbiri baskıcı değildir. Mrrshan ırkı genel anlamda özgürlüğü dinsel, yaratıcı, politik ve kişisel baskıdan daha değerli görür. İstedikleri gibi yaşamaları, istedikleri kişiyi sevmeleri ve her şeyin ötesinde savaş sırasında korkusuz olmaları gerektiğine inanırlar. Kraliyet Ailesi, feodal devleti yönetir, bunların başında da bir İmparatoriçe vardır. İmparatoriçe, savaş dönemlerinde Mrrshan ırkını komuta eder ve barışta da Kraliyet sarayını yönetir. Mrrshan krallığı, taburları tarafından savaş zamanında bir güç kaynağı olarak görülür.

Mrrshan ırkı, gökyüzünü harika bir macera olarak görür. Yıldızlarda güzelliği ve galaksilerin birbiriyle ilişkisinde de heybeti görürler. Özgürlük ve uzayın istedikleri köşesini keşfetme hakkı için savaşırlar. Mrrshn ırkı, daha görmedikleri binlerce yer varken kendi galaksilerinin sınırları içinde tutulamayacak kadar maceraperesttirler. Mrrshan ırkı, evrenin en yıkım saçan silahşörlerinden biridir ve yollarını kesmeye çalışan herkese karşı bu yeteneklerini kullanırlar.

-Militarist
-Ova Sakini
-Savaş Beyi
-Diplomasi: Gelişmiş Pazarlık

Fieras’ın alevli bozkırları merhametsiz savaşçılar olarak bilinen Mrrshan’ın doğuşuna sebep oldu ama neredeyse bu öfkeleri sonlarını getiriyordu.

İç savaşın kıyısında geçen yıllar sonunda, artık Mrrshan İmparatoriçesi sorgusuz Kabile’sine hükmeder. Mrsshanlar inatçı, bağımsız ve birer avcı olarak var oldukları uzun tarih onların kültürünü uygun bir şekilde biçimlendirdi.

Meklarlar, tümü aynı bilincin uzantısı olan hiper-mantıklı makinalardır. Meklarlar etkin, mantıklı ve Birleşime fayda sağlayacak uğraşlara öncelik verirler. Diğer ırklarla aynı teamüllere uyan “değerleri” yoktur. İnorganik bilgisayarlar olarak Meklarlar kendi bilgi ve kabiliyetlerini artırmaya yarayan öncelikleri ve hedefleri vardır. Sadece ideal işlem standartlarının kaybı ve Meklar altyapısını riske sokmak demek olan güç veya bellek kaybından “korkuyor” görünürler. Meklar ana gezegeni Meklon bir zamanlar çok çeşitli organik vahşi hayata sahipti ancak Meklar gelişiminin şehirleşmesinden kaçmak için yüksek ormanlık dağlık bölgelere itildiler. Meklar imparatorluklarını besleyen karmaşık donanım ve yazılım gelişmeleri karışımı için temel oluşturan detaylı altyapıları ile Meklon’u ele geçirdiler. Başlangıçta organik bir ırk için yardımcı birimler olarak geliştirilen Meklarlar doğmazlar, üretilirler. Üretilip Meklar bilincine bağlanırlar ve sistemle bütünleştiklerinde tam kapasitede etkin hale gelirler. Yaratıcıları da hâlâ Birleşimin içerisinde hapsolmuş şekilde, ancak organik işlemciler olarak kullanılarak yaşarlar. Varlıklarını Birleşim’in kendilerini ağdan çıkartmaları durumunda orijinal kodun içerisinde gömülü gizli güvenlik protokollerini tetikleme korkularına borçludurlar. Kendilerini galaksiler arasında nasıl yaydıkları bilinmez – sistemlerini güncellerken bir taraftan kolonileşirler ve izlerler. Bazıları Meklarların evrenin her köşesini izleyebilecekleri sonsuz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı peşinde olduğunu fısıldar.

-Sanayici
-Sibernetik

Aralıksız sesler ve sinyallerle dolu bir ağ içinde genişleyip, karmakarışık bir şekilde birlikte yaşam sürdüren Meklar Kartel’i, Meklon gezegeninin YZ’lerinden oluşan yapay bir ekosistemdir.

Meklar’ın çoğu fiziksel uzayla daha iyi bir etkileşim kurabilmek için özgün bir donanım parçasıyla eşleşirken, bir kısmı da Ana Kartel döngüsü için birer program ve alt yordamlar olarak yer alır.

Psilon ırkı, her şeyin ötesinde değerli bilgilere sahip entellektüel bir ırktır. Psilon ırkının araştırma ve eğitime verdiği öncelik o kadar özümsenmiştir ki, bu olgu fiziksel evrimlerinin temelinde yer alır; zamanla şu anki fiziksel anlamda zayıf hallerine dönüşmüşlerdir. Tüm hayatlarını araştırmaya adar ve enerjilerini işlerinde yoğunlaştırırlar, genellikle çevrelerinde olup biten her şeye kulaklarını tıkarlar. Biyolojik anlamda duygularını ifade edemezler. Mükemmel bir davranış biçimleri vardır ve sakin bir ses tonuyla konuşurlar. Ancak sözsüz haberleşmenin inceliklerini ve çoğu sosyal işaretleri anlamazlar, o nedenle Psilon’lular biraz garip bir ırktır. Psilon’lular, gelişme aşamalarının hemen başında, hayatları boyunca çalışacakları birincil dalı belirleyen yetenek testlerine tabi tutulurlar (sonuçlar, önerilen araştırma uzmanlığı şeklinde gelir). Psilon halkının mükemmel mühendisliğinin sayesinde çoğu günlük iş, manasız bir hal almış ve robot sistemlerine aktarılmıştır. Psilon’lular, Quanta adlı diktatörlük tarzında bir devleti idare eder, devletin başında ise Kontrolör vardır. Kontrolör’ün ana görevi, galaksiler arası iletişimi yönetmek ve devlet kaynaklarının çeşitli araştırma merkezlerine paylaştırılmasını denetlemektir. En iyi araştırmacılar, iç meselelerde sık sık Kontrolör’e başvurur. Son derece barışçıl ve kaba kuvvet karşıtı bir ırk olarak Psilon’lular iç çekişme yaşamaz ve Kontrolör’ün otoritesine baş kaldırmaz. Savaş zamanında teknolojilerinin ardına saklanırlar ve teknolojik anlamda üstünlüğü ele geçirdiklerinden emin olana dek saldırmazlar. Bir risk analizcileri ekibi, avantajlarının hesabını yapmak ve Psilon varlıklarındaki riski minimize etmek için Kontrolör’e hizmet eder.

-Teknolog
-Yaratıcı
-Ana Gezegen Boyutu: Küçük
-Düşük Çekimli Ana Gezegen:
-Güvenlik: -%20

Geniş bir alana yayılan Psilon toplulukları ağı Mentar’daki Kontrolör’ün idaresi altında Niceö’i oluşturur.

Kendini evrenin gizemlerini çözmeye adamış olan her bir Kuantum, bağımsız olarak araştırmaya devam ederek bütün bilgisine katkıda bulunur.

Psilon barışçıl bir ırktır ve oldukça gelişmiş savaş gemisi filolarını sadece birer savunma mekanizması olarak ellerinde tutarlar.

Bulrathi ırkı, daha küçük yaratıkların ve gezegenlerin refahı için çabalayabilir, ama yine de pek çok galaksiler arası sürtüşmeyi başlatan sinir küpü ve agresif bir ırktır. Bu ırk, galaksinin her yerinde acımasız fatihler olarak bilinir, galaksi sahnesinde istediklerini elde etmek için sahip oldukları gücü kullanırlar. Politikalarının ardındaki umursamaz güç, sergiledikleri dostane yaklaşımla karşılaştırıldığında komik görünebilir. En nihayetinde, Bulrathi sadece savaşta onlarla başa baş mücadele edebilen ve rakip olmaktan kaçmayan ırklara saygı duyar.

Bulrathi Hükümdarı, Bulrathi’nin çelişkili doğasının güzel bir örneğidir: Soylu bir koruyucu ve acımasız bir yıkım makinesi. Hükümdar, imparatorluğun askeri, ekonomik, sosyal ve diğer önemli ihtiyaçlarını karşılayan çeşitli politik oluşumların kendisine danışmanlık yaptığı bir diktatördür.
Binlerce yıl önce, Bulrathi’nin anavatanı olan Ursa gezegeni, savaş ve felakete neden olan çevresel politikalardan ötürü harap olmuştu. Birkaç Bulrathi bilim adamından oluşan bir grup, hayatlarını hasar gören gezegene yaşamı geri getirebilecek nadir makineler geliştirmeye adadı; bu da modern evrendeki ilk yaşamsal alan oluşturma olaylarından birine yol açtı. Bu süreç başarıyla sonuçlandı ve Ursa, bir kez daha yaşanılabilir bir gezegene dönüştürüldü, ama bu teknoloji, “zayıf” bilim adamlarıyla dalga geçen pek çok Bulrathi kuşağınca kaybedildi.

Yaşamsal alan oluşturma, Bulrathi ruhunun bütünü için büyük bir olaydı. Yaşadıkları gezegenin ölümü ve yeniden dirilişi, öncelikli olarak inanç sistemlerinin sayesinde hatırlanır. Geçmişteki hataları onları savunmasız canlıların koruyucusu ve gezegen koruma politikalarının savunucusu yapmıştır. Zaman, Bulrathi’nin yaralarını sarmaya yeterli gelmedi, uyarılarını dikkate almayan herkesi felakete uğratırlar.

-Ekolog
-Ana Gezegen Mineralleri: Zengin
-Ana Gezegen Boyutu: Büyük
-Yüksek Çekimli Ana Gezegen
-Yüzey Savaş Reytingi: +%50

Sert Ursa Sistemi, kendisini doğanın korunmasına adamış acımasız bir savaşçı ırkı olan Bulrathi’ye ev sahipliği yapar. Savaştaki korkusuz ve vahşi duruşlarıyla, rakiplerinin üstesinden gelmek için güçlerine güvenirler, ağır zırhlı filoları da düşman filolarının art arda gelen saldırılarına karşı dayanıklıdır.

Acımasız şekilde bölgecidirler ve genellikle ilk darbeyi vuran taraf olmaktan çekinirler ama kendi alanlarına giren herkesle sonuna kadar savaşırlar.

Klackonlar toplumdaki rollerine doğarlar ve mükemmel uyum içerisinde yaşarlar. Bireylerin isteklerine hizmet için değil toplumun iyiliği için çalışırlar. Hatta Klackonlar görünüşte kişisel ilgilerden yoksun doğarlar ve doğuştan Kovan’ın kimliğini benimserler. İhanet veya morali tasa etmezler ve dolayısıyla en huzurlu ırklardan biridir. Klackonların ana gezegeni Kholdan acımasız bir güneşin kavurduğu zorlu bir gezegendir. Kholdan’ın yenilebilir yeşilliğinin büyük bir kısmı içindeki yumuşak ete erişmek için kırılması gereken kalın bir kabukla kaplıdır. Kholdan’ın kullanılabilir su rezervleri Klackonların özenle inşa ettikleri yeraltı şehirlerini de bulunduran birbirine bağlı dev yeraltı mağaraları ile bağlıdır. Klackonların erken tarihi iç çekişmelerinin olmaması sebebiyle çoğunlukla sıradandır. Klackonlar zorlu bir gezegende hayatta kalmanın zorunlulukları ile güdülen akılsız böcekler olarak başladılar. Binlerce yıl boyunca Klackonlar daha akıllı ve bilinçli hale geldi ama Klackon kimliği hiç değişmedi. Hala görev, evrim ve adetlere bağlıdırlar. Klackon ırkın galaktik temsilcisi olarak hizmet eden bir Kraliçenin yönettiği birleşik bir devlete sahiptir. Kraliçenin görevi galaksilerarası ortamda Klackon adına kritik kararlar vermektir. Klackon’un öncelikli gündemi halkını ne pahasına olursa olsun korumaktır. Kraliçeden en alt seviyedeki çalışana kadar her vatandaş yerine göre davranır ve Kovan uğruna can verir.

-Sanayici
-Yeraltı
-Yaratıcı olmayan
-Nüfustan Yiyecek Üretimi: +%50

Kholdan mağaralarının derinliklerinde böceğimsi Klackon, Böcek’ten Kraliçe’ye uzanan birleşik bir bilinç olan Kovan’ı oluşturmak için evrimleşti.

Böylelikle, çalışkan Klackon’un Kovan’ın kendi mefaati dışında hiçbir bireysel ihtiyacı, arzusu ve hevesi yok. Bu da onların her birini etkin olarak, hayatlarını Kovan için gönülden verme arzusuyla dolu, yorulmak bilmeyen işçiler ve korkusuz savaşçılar haline getiriyor.

Sakkra ırkı, resmi kanunlara yer olmayan kalabalık gezegenlerde hayatta kalmak için savaşan agresif, yarışmacı bir ırktır. Fiziksel olarak heybetli bir ırktır, galaksideki her türlü rakibe karşı zorlu bir düşman olduklarını kanıtlamaya kendilerini adamışlardır. Güçlüler, sadece Sakkra ırkının anavatanı olan Sssla gezegeninde hayatta kalanlardır, buradaki sokaklarda sürekli ölümcül kavgalar meydana gelir. Devasa Sakkra nüfusunun içinde öne çıkmanın tek yolu, müthiş gücünüzü göstermek ve malınıza göz diken tüm rakipleri yenmektir.

Sakkra ırkı, Tanrı Anne ve Tanrı Babanın milyonlarca yıl önce ilk Sakkra neslini yarattığına inanır. Bu ilk çocuklar, Sakkra’nın halen ataları olduğunu düşündüğü en eski kabileleri oluşturdu, ancak Anne ve Baba o kadar otoriterdi ki, ilk kabileler kontrolü ele geçirmek için bir Başpiskoposun altında birleşerek onlarla savaştı. Savaşın üç gün sürdüğü ve savaş bittiğinde tanrıların öldüğü, Sakkra’nın da ilk Başpiskoposunun altında zafer kazanmış bir biçimde birleştiği söylenir. Bu ırk, yaratıcıları her kimse, uzun bir süre önce hunharca yok edilmesini saygı ile anar.

Sakkra devleti, çeşitli kabilelerden oluşan feodal bir sistemdir, başında ise onları galaksiler arası arenada temsil eden bir Başpiskopos vardır. Devlet ve Sakkra halkının bütününe Brood denir. Sakkra Başpiskoposlarının tahtlarındayken öldüğü, bilinen bir gerçektir. Kimse barışçıl bir biçimde tahta veda etmez ve Sakkra toplumunda özellikle rejim değişiklikleri kanlı geçer.

Sakkra’nın diplomasi yeteneğindeki açığını Sakkra ordusu kapatır. Sakkra askerleri, doğal korkutma becerilerinden ve yaşadıkları gezegende bir ömür boyu süren iç savaştan faydalanır. Sakkra, üstel bir hızla artmaya devam eden devasa bir nüfusa sahiptir; halklarının yaşayabilmesi için yeni gezegenler gerekir.

-Genişlemeçci
-Cangıl Varlığı
-Yaratıcı Olmayan
-Nüfus Büyümesi. +%50
-İtici

İlkel yöntemler kullanan, Sssla gezegenin soğuk kanlı Sakkra’ları diğer çoğu ırka görgüsüz ve kültürsüz olarak gözükebilir. Ancak iri kıyım formları ve köylü ayinleri onları yıldızlara ulaşmasını sağlayan ebedi bir hafızayı beraberinde taşır.

Yöneticileri olan Başpiskopos, ırkın kadim atası, yani kelimenin gerçek anlamıyla soyun çoğunun babasıdır.

Silikoid duygu, hassasiyet veya hissiyat duymayan gizemli ve cansız bir ırktır. Diğer ırklar Silikoidleri itici ve ürpertici bulurlar ve kaçınılmaz olmadığı sürece iletişimden ve görüşmeden kaçınırlar. Silikoid halkı ki Kayalık olarak bilinirler, toplumlarında bir diktatör olarak hareket eden Kilittaşı tarafından yönetilirler. Silikoidler toplumlarını en yaşlılarının Kilittaşı olarak görev yaptığı yaşlılara-saygı temeli ile yönetirler. Silikoidlerin ana gezengeni Cryslon’da eşsiz sıradağlar hâkimdir. Silikoidler büyümelerinin ana gezegenlerindeki Kutsal Havza’dan türediğine inandıklarından Cryslon Silikoidler için özellikle değerlidir. Nüfus büyümeleri Silikoidlerin büyümeleri ve üremeleri için gereken uzun süreç sebebiyle sıfıra yakın seyreder. Silikoidler öldüklerinde Kutsal Havza’ya getirilirler ve burada mineral zengini sulara düşüp temel malzemeler içerisinde kaybolurlar. Silikoidlerin kökenleri hakkındaki tek ipuçları ortak doğum yerlerinden topladıkları silik, benzer genetik hafızalarıdır. Bilinmeyen bir zaman veya kaynaktan kristal bir yapı parçalanıp kadim Cryslon’un mineral zengini havzasına düştü. Bu kaza sebebiyle bu belirli bölgede büyüyen kaya yapıları hayat ışığı kazandı. Silikoidler tek bir güç ile yönlendirilirler: gezegenlerin minerallerini emmek. Sınırlı nüfusları ile gezegenleri sadece Silikoidlerin hayatta kalmak için gereksinim duyduğu değerli mineralleri toplamak için işgal ederler. Tüketme ihtiyacı ile hareket ederler ve bu onların galaksilerarası ilişkilerdeki tek kabul edilebilir güdüleridir.

-Kaya Yiyen
-Lav Soluyan
-İtici
-Dayanıklı
-Ana Gezegen Boyutu: Devasa

Benzersiz nitelikleriyle Silikoid’ler, Cryslon gezegeninden gelen antik bir silikon-temelli yaşam formu ırkdır. Etkileyici uzunluktaki yaşam döngüleri ve dip seviyelerdeki doğum oranları, görece olarak az miktardaki çok deneyimli bireylerden oluşan bir medeniyet olarak sonuçlanmıştır. Aralarındaki en yaşlı olarak bilinen Kilitaşı, Kayalık’ın sözcüsü ve Silikoid’in hükümdarıdır.

Kurnaz Gnolam ırkını hafife almak acemice bir hata olur. Evrenin vahşi savaşçıları veya çekici diplomatları arasında yer almasalar da Gnolamlar ticaret ve alışverişe gelindiğinde özellikle yeteneklidirler. Yetenekleri zenginliği ve yıldızlarla bağlantıları yöneten karanlık aracılara daha uygundur. Gnolamlar başarılarını mütevazi bir şekilde iyi şanslarına bağlayabilirler ancak her zeki diplomat Gnolamların uygun ekonomik politikaları güçlü bir şekilde takip eden akıllı tüccarlar olduklarını bilir. Sahip olduklarını koruma konusunda paranoyak ve ihtiyatlıdırlar, çıkarlarını korumak için kararsız teknolojileri kullanmaktan veya şaibeli paralı askerler tutmaktan kaçınmazlar. Zenginlik ve güzellik içerisinde eğlenmelerine rağmen her zaman bir sonraki kazancın peşinden koşarlar. Altın ve göz alıcı mücevherlerle bezeli odalarda yürürken bile görülmemiş zenginlik ve adı konmamış hazinelerin hayalini kurarlar. Muhteşem zenginlikleri onları evrenin kıskanmasına sebep olup birçok baskının hedefi haline getirmesine rağmen, başarılı olmaya devam ediyorlar. Gnolamlar yıldızlara baktıklarında yuvarlanan rakamlar ve onları çağıran, henüz doldurulmamış kasalar görürler.

-Şahane Tüccarlar
-Özel Beceriler: Şanslı:
-Nüfustan Kredi: +%50
-Düşük Çekimli Ana Gezegen

Gnolam İttifakı, Gnol sisteminde yer alan tüccarların sıkı şekilde örülmüş bir konfederasyonudur. İttifak Komodor’luğu ünvanı bir Gnolam’ın alabileceği en yüksek rütbedir.

Oldukça istenen bu ünvanı elinde tutacak kadar cüretkar veya şanslı olan bir tüccar, Gnolamlar’ı tüm resmi ilişkilerde temsil eder. İttifak hem mal hem de şans olarak bitmek bilmeyen hazinesiyle iyi tanınır.

Elerianlar, galaksideki alt ırklardan tam saygı talep eden, onurlu ve yabancı düşmanı feodal bir anaerkil bir toplumdur. Büyüleyici ve uhrevi olan Elerianlar diğer ırkları eşdeğerleri olarak görmezler. Elerian kültürünün saflığını saplantı haline getirdiklerinden evrenin geri kalanından uzak dururlar. Güzel dış görünüşleri ve mesafeli davranışlarının altında başka topluluklara hiçbir saygısı olmayan feodal savaşçıların öfkeli adetleri saklıdır. Kadınlar tele kinetik savaşçı bir ırktır ve ufak bir grup tele kinetik erkek filozoflar başkalarının beyinlerine ve kalplerine sınırlı şekilde bakabilirler. Elerianlar kendilerini katı bir şeref, dürüstlük ve saflık kurallarına adarlar. Elerianların katı sınırlarına saygı göstermeyenler güçlü bir tepkiyle karşı karşıya kalırlar. Evrenin pisliği ve çöpleri Draconis’in el değmemiş kıyılarına vurdu ve bu içine kapanık ırkın davetsiz misafirleri kutsal uzaylarından püskürtmek için yıldızlara açılmalarına yol açtı. Vahşi yıldızların barbarları için tek merhamet onları kendi ahlaksız adetlerinden kurtaracak temiz bir ölümdür.

-Telepatik
-Bilge
-Işın Saldırısı: +%25
-Işın Savunması: +%25

Draconis’in sayısız adalarında doğan Elerianlar, katı bir kast sistemi ve değişmez cinsiyet rollerine sahip olan feodal bir medeniyettir.

Toplum düzenlerinin en üstünde, tüm Elerianları askeri mahareti ile kendine hükmüne bağlayan ulu bir şana sahip bir savaşcı olan Tımar’ların Baş Mareşal’i yer alır.

Suda doğan ve yaşayan Trilarianlar açık denizlerde ve gökyüzünde gelişirler. Dokunakları ve çok sayıda gözleri insana benzeyen evrende onları yabancı hale getirir ancak farklılıkları onları çok yönden ayrı kılar. Trilarianlar yıldızlara da denizlere açıldıkları gibi, bilinmeyen derinliklerden ve yüksekliklerden korkmadan yol alırlar. Yetenekli pilot, diplomat ve vahşi ve acımasız bir evrende eğitimcidirler. Toplumları, artık tanrıları olarak kabul ettikleri çok eski ırk olan Kadimler tarafından oluşturulmuştur. Bu Kadimler onlara toplumlarını yıldızlara ulaşma yoluna koyan ilk teknolojileri ve eserleri verdiler. Trilarianlar şimdi iyi niyet ve eğitimlerini evrene yaymayı ve tanrıların kendilerine bahşettikleri bu faydalı mirası devam ettirmeyi amaçlıyorlar. Barışa yatkınlıkları ve yapıcı diyalogları asla zayıflık olarak görülmemelidir çünkü Trilarianlar tehdit edildiklerinde ölümcüldür. Bir kere kızdırıldıklarında doğruluklarına tam inançları ile savaşırlar ve tanrılar dışında kimseye hesap vermezler. Atletik, çevik ve çok iyi eğitilmiştirler ve Kadimlerin seçilmiş mesihleri olduğu inancı ile ölümüne savaşırlar.

-Suda Yaşayan
-Boyutlarötesi

Trilar’ın başka dünyamsı okyanuslarının derinliklerinde, Trilarian Sürüsü yarı diktatör yarı mesihvari bir figür olan Büyük Balık tarafından yönetilir.

Dokunaçlı bireyleri halk hikayelerinden ve kriptik mitolojiden şekillenen eski tanrılara tapar ve daha karanlık olan alt eğilimşeri, diğer ırklara karşı gösterdikleri genel dosthane yaklaşımlarıyla çatışır.

Diğer ırklarla birlikte yaşamaya genellikle hazırdırlar ve açık çarışma arayışına nadiren giderler ama eğer tanrılarından birinin arzusu olduğuna inanırlarsa, hızlı bir şekilde taraflarını değiştirebilirler.

Koloniler tarafından üretilen araştırma noktaları araştırma amaçları için bir araya getirilir. Doğal olarak, rakibin üzerinde teknolojik bir avantaj sağlamak ya da sadece onlardan çok fazla geride kalmamak için mümkün olduğunca yüksek olmasını istiyorsunuz. Çiğ endüstriyel üretim ve rakamlardaki güç, iyi bir avantaj sağlayabilirken, rakiplerine getirilen en gelişmiş silahlarla donatılmış en ileri teknolojilere sahip gemileri atlama fırsatı yoktur (bu üretim yasak maliyetleri hariç).

-Araştırma noktaları, yiyecek ve üretimin aksine, biyolojik açıdan belirsizdir. Sonunda, tüm bu F sınıfı gezegenler için bir amaç.

-İdeal olarak, önce işçiden bağımsız yapılar inşa etmek istiyorsunuz. Bunlar, araştırma için değerli insan gücüne ihtiyaç duymadan sürekli bir araştırma kaynağı sağlar. Üretkenlik ve küresel bonusların genel çıktısını artıranlara uyun.

-Yiyecek bir amaçla ve tek başına bir amaç için faydalıdır: Bir gezegenin nüfusunun arttırılması ve daha sonra bu seviyenin korunması. Yüksek bir nüfus imparatorluğun performansının her alanını etkilediğinden, bu aynı zamanda uzun vadede en önemli kaynak haline geliyor: Araştırma, üretim ve özellikle gelir.

-Biomler optimizasyon sürecinin önemli bir parçasıdır. Düşük sınıflı gezegenlerde, daha yüksek sınıf bir gezegende aynı verimle tek bir gezegen olarak birden fazla işçi atamanız gerekir. Terraforming, gezegenin gıda üretimini iyileştirmek için ucuz ve uzun vadeli bir yoldur.

-Koloni yapıları, gıda üretimini iyileştirmenin açık bir yoludur. En yüksek önceliğe sahip iyileştirmeler, ilave bir iş gücünü bu şekilde yönlendirmeden çiftçilik etkisini en üst düzeye çıkaran bir nüfus puanı kazanmak için gereken yiyecek miktarını azaltmaktır.

-Ve elbette, teknoloji kazanımları. Onların olmadığı bir mahsul yetiştiremez.

-Nüfusunun büyümesi için 104 yiyecek gerekir. Araştırma, ırk özellikleri ve binalar gibi diğer faktörler bu sayıyı daha küçük veya daha büyük olacak şekilde değiştirebilir, böylece nüfusunuzu büyütmek için daha az zaman veya daha fazla zaman alır.

Krediler, tüm ırkların paylaştığı galaksinin evrensel para birimi. Krediler, her turda bakım maliyetleri ödemek, acele üretmek, diplomatik anlaşmaların masraflarını karşılamak ve komuta havuzlarından daha büyük filolara sahip olması nedeniyle aşırı yüklenmek için kullanılır.

-Son olarak, ticaret malları üretimi son önemli nakit kaynaktır. Uyarı, belirli bir koloni üzerinde diğer faydalı maddelerin üretilmesine engel olmasıdır.

Sanayi üretimi, bir gezegenin, imparatorluk için koloni yapıları, sömürge projeleri veya gemiler olmak üzere öğeler inşa etme kabiliyetinin ölçüsüdür.

-Üretime atfedilen her sömürgeci, gezegenin mineral zenginliğine göre koloni yapıları ve özelliklerinden ek modifikatörler üretir. Bazı koloni yapıları, kolonist görevlerine bakılmaksızın koloni havuzuna eklenen bir miktar üretim de sağlar.

-Hücreler yüzdesi, belirli bir biyome türü için, toplam hücre sayısının dışında herhangi bir amaç için
kullanılabilen maksimum hücre miktarıdır.

-Bir imparatorluğun idaresi konusundaki başlıca kaygı, olumlu bir nakit akışı sağlamaktır. Krediler öncelikli olarak acele satın almak için kullanılır, ancak mevcut koloni yapılarının bakımı, diğer tarafla vurulan diplomatik anlaşmalar (haraç ödüyorsa) ve büyük filolar için herhangi bir masrafın ödenmesi için pasif olarak hazineden çekilirler.

-İkincil öncelik, mevcut nüfusunuzu korumaktır. Bir nüfus birimini kaybetmek, ürettiği geliri ve herhangi bir üretimi kaybettiğinizden sadece bir gezegenin küçülmesinden başka bir şey değildir. Şüpheniz olduğunda her zaman sömürgecileri yiyecek üretmek üzere yönlendirin.

-Öncelikler imparatorluğunuzun genel stratejik hedefine bağlıdır, ancak şüpheniz olduğunda, araştırma noktaları daima iyi bir bahistir.

-Unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri, artı üretim, araştırma veya yemek projeleri arasında taşınmamaktadır. Örneğin, bir gezegen her dönüşte 30 üretim noktası üretirse de, mevcut projenin tamamlanması için yalnızca 10’u gerektiriyorsa, 20 nokta geri alınamaz şekilde kaybolur. Verimlilik, mikro yönetici kolonileri ve sömürgecilerin verimli amaçlarla görevlendirilmesini içerir. Bir araştırma projesi tamamlanmaya yaklaşırsa, gezegen nüfus birimi kazanmak üzeredir veya mevcut bina bitmiş olacak, sömürgecileri başka projelere yönelterek atıkları kısıtlayacak; böylece minimum atık ile net kazanç elde edersiniz.

-Sonra, maliyetleri düşürmeyin. Bu oldukça geniş kategori, koloni yapılarına öncelik verilmesi (büyüme oranlarının artması (örneğin klonlama merkezleri gibi) uzun vadede en büyük fayda sağlayanları veya nüfus birimi başına üretilen kredi sayısını oluşturmak gibi oldukça basit önerileri içerir. Bakım maliyetlerini de not edin ve koloniden yararlanmayan yapılar inşa etmeyin.

Galaktik Konsey, diplomatik zaferin aracıdır. Kurul, kuruluşundan itibaren her turda ve her yarışta ve bağımsız medeniyetlerin her biri yüksek bir lider için oy kullanırken, her dönüşünde toplanır. İki en güçlü ırk ünvan için yarışıyor ve aday en fazla oyu (toplamın% 70’i) elinde tutuyor galaksinin en üst lideri seçiliyor ve diplomatik bir zafer elde ediyor.

-Koloni savaşı, sonuç elde etmek için her iki tarafın göreli kuvvetlerini kullanarak simüle edilir.

-Saldırı yapan kişi, birlik taşıma araçları ile getirilen Deniz Kuvvetleriyle sınırlandırılmıştır (her biri dört ünite). Doğrudan gezegenin yüzeyine düşen bu birlikler acı sona yaklaşıyor. Onların performansı, kilitli olmayan yer dövüş teknolojileri (teknoloji başarıları olarak kilidi) ve doğuştan gelen ırk özellikleriyle belirlenir. Defansör, deniz kışlasında (varsa) konuşlandırılmış olan deniz kuvvetlerinin üstünde olduğu gibi, daha konforlu bir konumdadır ve zırh barakalarından zırh üniteleri de kullanabilirler.

-Bir gezegeni fethetmenin alternatifi yörünge bombardımanıdır. Bombardıman, ayrım gözetmeksizin ateş etmek, nüfusu, koloni yapılarını ve gezegen sahibinin var olan askeri birimlerini tahrip eder.

-Savaş, 2 boyutlu bir düzlemde gerçekleşirken, arenanın karşı taraflarında başlayıp birbirlerinin aralığının çok dışında gemi var.

-Gemiler aralıktayken birbirlerine otomatik olarak ateş ederler, her oyuncu elle özel bir sistem kullanır.
-Arenada genellikle düşman silahlarından koruma sağlayan bir takım göktaşları ve diğer engeller bulunur. Onların dayanıklılığı sonsuz değildir ve yeterince hasar aldıktan sonra engeller tahrip edilir.

Görevler başarılı olduğu sürece veri toplama görevinin tekrarlanması gerekmez. Son seviye görevleri açtığınızda casusunuz tespit edilmediği sürece tekrar sızmanız gerekmez. Ödül ne kadar büyükse görevi tamamlamanın o kadar zor olacağını unutmayın.

Casuslara karşı savunma, Casusluk sistemini saldırı amaçlı kullanmasanız bile oynayışınızın önemli bir kısmı olacaktır. Bu yönde kolonilere yeni bir nitelik eklendi: Güvenlik. Her çevrimde bir casusun tespit edilme ve görevinin başarısız olması şansı vardır. Bu, koloninin Güvenlik reytingine bağlıdır.

-İhraç edilebilirler, bu durumda kolonideki tüm görev ilerlemesi sıfırlanır.
-Yok edilebilirler, bu durumda casus havuzunuzdan kaldırılırlar ve yerine yeni bir casusun eğitilmesi gerekir.

-Casus Merkezi gizli ajanların eğitildiği gizli bir tesistirç Üretime hızı ve maksimum kapasitesi vardır.(Sistem Güvenliği +%20)
-Koloniye bir casusu Karşı Casusluk görevi ile atayarak
-Teknik ağaçtan açılan Sinirsel Tarayıcı (tüm koloniler için +8 Güvenlik) gibi başarılar

Genellikle casusları Karşı Casusluk ve saldırı görevleri ile karışık kullanmak önerilir. En önemli kolonileriniz Casusluk için büyük hedefler olacaktır, o yüzden güvenliklerini artırmak için casus konuşlandırmak tam kontrol sağlamak için kritik önem taşır.

-Her modül, belirli bir geminin maliyetini arttırır ve toplam üretim maliyetini artırır. Zırh, tahrik, bilgisayar ve kalkan gibi çekirdek sistemler bile (bu zırhlar için düz bir 2.0 maliyet faktörü, kalkanlar ve sürüş için 1.5, ve dahili bilgisayar için 1.25)

-Uzay her şeydir. Bir fırkatepte yıldız dönüşümü sıkıştırabilir ve her gemi sınıfında mevcut alanı iyi kullanmak başarı için çok önemlidir.

-Bir geminin maksimum boyutu ve uzatma maliyeti ve gücü, hangi gemi türlerinden hangisi tarafından belirlenir. Küçük bir fırkateyn, bir destroyer ve özellikle bir kruvazör ile aynı tür bir tehlike oluşturması muhtemel değildir, ancak inşa edilmesi ucuzdur ve birincil savaş gemilerinin düşman filolarını yok etmeye odaklanmasına izin veren bir yörünge bombardımanı platformu olarak kolayca kullanılabilir.

-Bu hesapta, uzmanlık oyunun adıdır. Gemi modüllerinin genellikle tek bir silah türünü etkileyecek şekilde tasarlandığı göz önüne alındığında, tek bir silah sınıfı taşıyan bir gemi, son derece fayda sağlayacaktır. Örneğin, Dauntless rehberlik sistemleri araştırıldıktan sonra füze gemileri neredeyse durdurulamaz hale gelir ve füze grupları, uçuşun yeniden hedeflenmesine ve düşman gemilerine ulaşmasına izin verir.