Overview
Phantom Doctrine’de XCOM’daki gibi güçlü silahlara, zırhlara ve teknolojilere sahip değiliz. Peki etten kemikten yapılmış ajanlarımızla nasıl hayatta kalacağız? Bu sorunun yanıtını rehberimde bulabileceğinizi umuyorum.
Phantom Doctrine genel bakış
Soğuk savaş döneminde CIA ve KGB arasındaki casusluk hikayelerine odaklanan Phantom Doctrine, bir XCOM klonu olmasına rağmen ondan daha farklı bir yapıya ve oynanışa sahip. XCOM savaşa ağırlık verirken Phantom Doctrine daha çok gizlilik üzerine kurulu bir oyun. Oyunda esas amacınız düşman öldürmekten çok mümkün olduğunca gizli kalarak size verilen görevleri tamamlamak. Buna dayanarak Phantom Doctrine birçok oyuncuya göre XCOM’a kıyasla oldukça sığ bir oyun gibi gelebilir. Ancak bu, oyunda eğlenmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Phantom Doctrine kendi çapında türü sevenleri memnun edecek taktiksel ve stratejik bir oynanışa sahip. Sıra tabanlı strateji, gizlilik ve soğuk savaş dönemine ilgi duyuyorsanız Phantom Doctrine tam size göre bir oyun.
Phantom Doctrine’in eksik yanları
Oyunun artı yönlerine değinmeyeceğim. XCOM oynayanlar az çok güzel yanlarını biliyorlardır. Phantom Doctrine genel itibariyle bakıldığında aslında güzel bir oyun. Ama daha iyi olabilir miydi? Elbette olabilirdi. Dilerseniz kısaca oyunun eksi yönlerine değineyim.
– Kılık değiştirmiş ajanlarımız düşman birimlerinin gözü önünde camları kırıp, istedikleri gibi dolaşabiliyorlar.
– Soğuk savaş dönemi olmasına rağman hiçbir güvenlik görevlisi ya da polis memuru bize kimlik sormuyor. Bu durum soğuk savaş döneminin paranoyak atmosferine hiç uymuyor.
– Ajanlarımız mücadeleye girdikleri an silahları aniden ellerinde beliriyor. Ağır makineli tüfek taşıyan bir ajanın mücadeleye girene kadar silahını nerede sakladığı ise merak konusu.
– Ana senaryo dışındaki görevler çok sıradan. Genelde tek bir hedefiniz oluyor. O da düşman ajanını öldür ya da canlı ele geçir.
– Görevlerimiz sırasında topladığımız ipuçlarını birbirine bağladığımız operasyon panosu mini oyunu olsa da olurmuş, olmasa da. Bu mini oyunda ele geçirdiğimiz yazılı dökümanlardaki gizlenmiş sözcükleri bularak birbirleriyle eşleştiriyoruz. Sırf ekstra bir özellik olsun diye eklenmiş, sıradan bir mini oyun.
– Ajanlarımızın yetenek ağacını anlamak ve geliştirmek zor. Bu kısmın arayüzü daha kolay ve kullanıcı dostu yapılabilirdi.
– Silahlı çatışma, yani savaş sistemi çok kötü. Düşman size ya da siz düşmana ateş ettiğinizde hedef siperdeyse hem ateş eden hem de ateş edilen siperden çıkıyor. Örneğin; bir düşman bana ateş ederken benim ajanım salak gibi siperden çıkarak sanki “Hadi, vur beni!” diyor.
– Hem düşmanlar hem de kendi ajanlarımız hedeflerini %100 şans ile vurabiliyorlar. Ancak verilen hasar düşmanın giydiği zırh ve bulunduğu sipere göre farklılık gösteriyor. Oyunda sadece “dodge” faktörüne karşı vuruş kaçırılabiliyor. Ayrıca bir atışımızın hedefi vurabilmesi için “Awareness” yani farkındalık puanımızın hedefimizden yüksel olması gerekiyor.
– Gizlilikten bir kere çıktınız mı haritadaki tüm ajanlarınız farklı yerlerde olsalar bile düşman olarak görülüyorlar. Aynı şekilde ortaya çıktıktan sonra uzakta bulunan tüm polis ve askeri birimler birer kâhinmiş gibi sizi tanıyıp düşman olarak görebiliyorlar.
Strateji ve Taktikler Bölüm 1
* Düşman organizasyonu aktif bir şekilde sizin operasyonlarınızı takip edecek ve ana merkezinizi keşfetmeye gayret gösterecektir. Bu durumu ana merkezinizde ekranın üst kısmında bulunan risk puanı çubuğundan takip edebilirsiniz. Eğer yeriniz açığa çıkmak üzereyse ana merkezinizi harita üzerinde bir başka lokasyona taşımanız akıllıca bir seçim olacaktır.
* Kimi zaman kimlikleriniz düşman tarafından deşifre edilecektir. Bu gibi durumlarda risk puanınız devamlı artmaya devam edecektir. Bunun önüne geçmek için ana merkezinizdeki “Forge” kısmından kimliklerinizi yenilemeniz gerekecektir.
* Görevleriniz sırasında sivil zayiattan kaçının. Onları etkisiz hale getirebilirsiniz ancak öldürürseniz risk puanınız artacaktır.
* Eğer en zor seviyede oynamıyorsanız bol bol “Dispose Of Body” özelliğini kullanın. Yerde kalan cesetleri ortadan kaldırarak daha uzun süre gizli kalabilirsiniz. Ancak en zor seviyede oynuyorsanız bu özelliği kullanamayacağınızı da aklınızda bulundurun.
* “Evac” yani görev sonrası ajanlarınızı bölgeden çıkarma girişiminizi iyi ayarlayın. Eğer düşman alarm durumundaysa çıkarma girişiminiz belli bir süre sonra riske girecektir. Riske girdiğinde tıpkı sivil zayiatlarda olduğu gibi risk puanınız artacaktır.
* Muhbirler ve gizli dosyalar aracılığı ile davanıza katılacak yeni ajanlar keşfedebilirsiniz. Ancak bu ajanları organizasyonunuza kattığınızda “Heat” yani risk puanınız artacaktır. Risk puanı belirli bir seviyeye ulaştığında düşman organizasyonu sizin ana merkezinize baskın düzenleyebilecektir. Bazı durumlarda ise aranıza aldığınız ajanlar düşman ajanı olacaklardır. Ancak haritada çıkan şüpheli aktiviteleri sıklıkla incelerseniz muhbirler aracılığı ile hangi ajanın köstebek olduğunu öğrenebilirsiniz.
* Düşman ajanlarını öldürebilir veya etkisiz hale getirerek sorgulamak üzere ana merkezinize götürebilirsiniz. Oyunun ilk başlarında otomatik olarak sorgulanan ajanlar sorguları sona erdikten sonra otomatik bir şekilde infaz edilecektir. Ancak oyunun ilerleyen bölümlerinde ana merkezinizde kuracağınız MKUltra tesisi ile düşman ajanlarını sorgulayabilecek, infaz edebilecek, beyinlerini yıkayabilecek, çip takıp görev sırasında kontrol edebilecek veya size katılmasını sağlayabileceksiniz.
* Eğer sürekli artan bir risk puanınız varsa düşman organizasyonu sizi çok yakından takip etmekte ve yerinizi bulmak üzeredir. Risk puanını azaltmanın bir diğer yolu ise düşman ajanlarını sorgulayarak onların ana merkezlerini öğrenmek olacaktır. Bu sayede düşman ana merkezine saldırı düzenleyip peşinizi bırakmalarını sağlayabilirsiniz.
* Düşman organizasyonua ait merkezleri yok etmenin bir diğer yolu ise ele geçirdiğiniz düşman ajanlarını beyin yıkama yöntemi ile programladıktan sonra onları serbest bırakmak olacaktır. Bu şekilde beyni yıkanmış ajan düşman merkezine dönerek oradaki operasyonları çökertecektir.
* Ajanlarınıza kullanabilecekleri silahları verin. Her ajanın kullanabileceği silah çeşitleri farklılık gösterecektir. Dilerseniz kullanacağı silah çeşitlerini ajanınızın yetenek ağacından değiştirebilirsiniz. Unutmayın; eğer ajanınıza kendisine uygun olmayan bir silah verirseniz bu silaha susturucu ve benzeri aksesuarları takamayacaktır.
* Senaryoya ait bazı görevlerde pusuya düşürülebilirsiniz. Bu tarz görevlere giderken yanınıza silah ve zırh ile kuşatılmış ekstra birkaç ajan daha götürmeniz sizin yararınıza olacaktır. Aksi takdirde koca bir orduya karşı iki kişi kalabilirsiniz.
* Her görevde en az bir ajanınızda “Lock-Pick” bulunsun. Çoğu kilitli oda için alternatif girişler bulunsa bile kılık değiştirmiş bir ajanınız yoksa o odaya girmeniz çok zor olabiliyor.
* Fare imlecinizi düşmanların üzerine getirerek onların bir sonraki el nereye gideceklerini görebilirsiniz.
* Ajanlarınızı iyi değerlendirin. Eğer ana merkezinizde yapacağınız bir işleri(sahte para basma, nesne üretme ve ajana ait özellikleri geliştirme gibi) yoksa onları dünya haritasında çeşitli yerlerde bekletebilirsiniz. Bu şekilde ana merkezinizden uzakta çıkan bir göreve daha hızlı müdahale edebilirsiniz.
* Ana merkezde ajanlarınızı geliştirirken öncelikle can seviyelerini yükselten kimyasal geliştiricileri kullanın. Bu sayede düşman ajanlarını “Take down” özelliğinizi kullanarak gizlice etkisiz hale getirebilme şansınız artacaktır.
* Görevleriniz boyunca topladığınız ve kullanmayacağınız silah, zırh ve mermileri satarak oldukça iyi gelir elde edebilirsiniz.
* Görevler öncesi haritada “Recon” özelliği mevcutsa önce bunu yapın. Görev için saldırı emri vermeden “Recon” yaptığınızda haritada bulunan kamera/alarm kontrol sistemleri, hedeflenen düşman ajanının yeri ve harita üzerindeki görevleriniz görünür hale gelecektir.
* Silahlarınıza susturucu takmayı ihmal etmeyin. Düşmanları susturucu ile kimsenin görmeyeceği veya geçmeyeceği bir yerde öldürürseniz daha sonra başınız ağırmaz.
Strateji ve Taktikler Bölüm 2
* Mümkün olduğunca ajanlarınızı siper alarak yerleştirmeye özen gösterin. Haritanın alarma geçmesi açıktan duran ajanlarınız için çok kötü sonuçlar doğuracaktır.
* Görevler sırasında gireceğiniz odayı önce keşfedin. Odaya dosdoğruca girmek yerine önce ajanınızı kapının yan kısmına geitirin ve sonra kapıyı açın. Bu sayede odaya girmeden içerde ne var ne yok görebileceksinizdir. Ancak kimi zaman kapıya bakan bir düşman ajanı ile karşılaşmanız da mümkün. Bunun önüne geçmek için bir ajanınızı pencere veya balkondan odayı görebileceği şekilde konuşlandırabilirsiniz.
* Yolunuzdan çekmek istediğiniz bir düşmanı gören başka bir düşman birimi veya sivil varsa bu işinizi hiç kolaylaştırmayacaktır. Bu gibi durumlarda “Distract” özelliği çok işinize yarayabilir. Bu özelliği kullanabilmek için ajanınızın göreve çıktığınız ülkedeki dili biliyor olması gerekiyor.
* Düşman ajanları kılık değiştirmiş ajanları farkedebilirler. Ajanlarınızı geliştirirken kimi zaman kılık değiştirme için farkedilmeme yeteneği karşınıza çıkabilir. Bu özelliği hiç düşünmeden alın. Görevleriniz sırasında çok işinize yarayacaktır.
* Düşman ajanları diğer düşman birimlerinden farklı olarak “Awareness” yani farkındalık özelliğine sahiptirler. Eğer farkındalıkları yüksekse muhtemelen yaptığınız ilk 1-2 atışı kaçıracaksınızdır. Bu olduğunda ise tüm haritadaki düşmanlar alarma geçeceklerdir. Bu durumdan kaçınmak için ajanları “Take down” özelliği ile indirmeniz daha mantıklı bir çözüm olacaktır. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor. Eğer ajanınızın can miktarı düşman ajanınkinden düşükse “Take down” özelliğini kullanamazsınız. Bu gibi durumlarda “Breach” özelliği yardımınıza koşacaktır. En az iki ajan ile düşman ajanının bulunduğu odaya susturuculu silahlar ile baskın düzenleyerek onu haklayabilirsiniz.
* Düşman ajanları haritadaki bazı düşman birimleri ile bağlantı halinde olabiliyor. Eğer ajanın bağlantıda olduğu bir memur veya sivili etkisiz hale getirirseniz, düşman ajanı durumu kontrol etmek üzere o bölgeye gelecektir. Bu sizin için hem iyi hem de kötü bir haber olabilir. Düşman ajanı yolu üzerinde geçeceği bir yerde etkisiz hale getirdiğiniz birine rastlarsa tüm harita alarma geçecektir. Ancak bu durumu lehinize kullanmak da mümkün. Kimi zaman düşman ajanını düşük can seviyeli ajanlara sahip olduğunuz için “Take down” özelliği ile alamayabilirsiniz. Ya da ajan açık bir alanda olduğu için “Breach” özelliğini kullanamayabilirsiniz. Bu gibi durumlarda o ajanın bağlantıda olduğu uzaktaki bir düşman birimini öldürerek düşman ajanının bir oda içerisinden geçmesini sağlayabilirsiniz. Bunu sağladığınızdaysa “Breach özelliği” ile ondan kurtulabilirsiniz.
* Düşman ajanları sizi görmeseler bile yakınlarında durursanız sizi farkedebiliyorlar. Bu sebeple onlara yaklaşacak ya da yanlarından sinsice geçecekseniz varacağınız noktayı doğru seçin. Ayrıca fare imlecini ajanın üzerine getirirerek bir sonraki hamlesinde nereye gideceğini görebilirsiniz.
* Düşman ajanı genelde sizi toplu bir şekilde görürse el bombası kullanacaktır. Buna engel olmak için ajanlarınızı birbirlerinden uzak tutmak akıllıca bir seçim olacaktır.
* Ajanlarınızın “Awareness” yani farkındalık seviyelerini yüksek tutarak düşmanlarınızı “Head shot” ile tek seferde öldürebilirsiniz.
* LMG diye tabir ettiğimiz hafif taramalı tüfekler oyunun ilk başlarında en iyi hasarı veren silahlarınız olacaktır. Ancak onları ateşleyebilmek için +1 aksiyon puanı yanında +1 yürüme puanına da ihtiyaç duyacağınızı unutmayın.
* Öncelikle otomatik silahlı düşmanların icabına bakın. Tabanca taşıyan düşmanlar onlara oranla oldukça zararsız kalacaklardır.
* Tüm harita alarma geçip savaşa girmişseniz “Overwatch” özelliği sizin en büyük dostunuz olacaktır.
* Sis bombası, keskin nişancı desteği, taktiksel yer ve düşman belirleme gibi destek güçlerini kullanmaktan çekinmeyin. Zorda kaldığınızda bu destek güçleri çok işinize yarayacaktır.