Overview
Uzunluğundan dolayı inceleme sayfasında karakter sınırına takıldığından burada da paylaşma ihtiyacı hissettim. Oyunu oynamadan önce bir kaç ipucu sahibi olmak ve inceleme sayesinde oyun hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler için oluşturuldu.
Hikaye Başlangıcı!
Hinterland Studios’un Unity ile geliştirdiği ve yayıncılığını üstlendiği The Long Dark; bitmek bilmeyen ve uzun süre de bitecek gibi görünmeyen kışı, her yeri karlarla kaplı oldukça tehlikeli ve bir o kadar güzel doğa manzaraları eşliğinde geliştirdiği bir dünyayı bize sunuyor. Hayatta kalma iç güdümüz ve yeteneklerimiz doğrultusunda hayatta kalıp bu dünyaya ayak uydurmak ise bizi ilgilendiren kısım.
Son güncellemeyle üç bölümden oluşan ve dikkat çeken gizemli hikayesi ile Wintermute, hayatta kalma modu ve altı farklı bölümden oluşan mücadeleler modu The Long Dark’ın genel hatlarını oluşturuyor. Bu hatlar sadece doğa ve doğa ananın getirdiklerinin etrafında şekilleniyor. Herhangi bir modunda zombiler, robotlar ve vampirler gibi fantastik unsurlar bulunmuyor ve tamamen doğa ile iç içe bir atmosfer soluyoruz. Bir bakıma karşısında hayatta kalmaya çalıştığımız ve savaştığımız fantastik düşmanlar yerine saflıktan bir şekilde çıkan yada insan eliyle bozulan dengeye es vermeye karar veren doğa ve doğal afetler karşısında ayakta durmaya çalışıyoruz.
Wintermute hikaye modunda ilk olarak iki ana karakter içinden ilki olan William Mackenzie adında bir pilotun hikayesine ortak oluyoruz.
Oynanışa ve diğer detaylara geçmeden önce hikaye başlangıcından bahsetmek önemli bir detay. Çünkü hikayenin gidişatını ve ilerleyen bölümleri homojen olarak anlamak ve bazı konularda oyundan kopmamak için ana hatlarıyla irdelemeyi gerekli görüyorum.
Hikaye Canada’nın kuzeyinde bir yerlerde küçük bir uçak ve bu uçağın içinde bulunduğu bir mekanda başlıyor. İşi ile evi aynı mekan olan William Mackenzie anlaşıldığı üzere burada zaman geçirmekte ve kazandığı kadarıyla yaşamaya çalışan bir adam olarak görünüyor. Neden böyle bir hayatı seçtiği ise uzun süredir görmediği eski eşi Dr. Astrid Greenwood’un onu ziyarete gelmesiyle anlaşılıyor. Konuşmalar sırasında ikisi arasında kötü bir olayın yaşandığı anlaşılıyor ve bu olay sonrasında kendilerine ayrı bir yol çizdikleri belli oluyor. Mackenzie kendini dış dünyadan soyutlayarak kendi kabuğuna çekilmiş. Astrid ise ayrılık sonrası hayatına doktorluğu farklı bir şekilde devam ettirdiğini görüyoruz. Bunca yıldan sonra ikisinin de yüzüklerini çıkarmamasının, aralarında neler yaşandığının ve neden ayrıldıklarının sinyali verilmiyor. Gizem olarak aklımızda kalan bu sorular sırasında Astrid elinde kilitli metal bir çanta ile Mackenzie’nin onu uçakla bir yere götürmesini rica ediyor. Kendi deyimiyle güvenebileceği ve onu oraya götürecek tek kişinin Mackenzie olduğunu dile getiriyor. Gitme nedeni ile ilgili ve çanta ile ilgili herhangi bir soruya cevap vermese de Mackenzie tüm kötü hava şartlarına rağmen ve yolcuğun tehlikeli olmasını belirtmesine rağmen onu götürmeyi kabul ediyor. Kötü hava şartlarından dolayı uçağın elektrik aksamlarındaki bir sorun sebebi ile uçak karlı ana karaya inişe zorlanıyor ve tabi ki uçağımız ve iki karakterimiz ayrı yerlere serpiliyor.
The Long Dark ve bizim serüvenimiz William Mackenzie ile birlikte bu şekilde başlamış oluyor. Isınmak, yaraları sarmak, ateş yakmak ve diğer gerekli tedaviler için düştüğümüz yerde malzemeleri toplamak ve sığınak bulmak ilk görevimiz. Daha sonra Astrid’i bulmak için uzun yolculuğumuza devam ediyoruz. Giysi tamir etmek, avlanmak, yemek yapmak, ok yapmak gibi yetenekleri hayatta kalma mücadelemiz boyunca öğreniyoruz. Ölü bedenleri ve terk edilmiş yerleri yağmalamak, arabaları araştırmak ve tabi ki hayatta kalmaya çalışmak işimizin başlarında geliyor.
Hayatta Kalmak İçin Yapılması Gerekenler!
Hikaye modunda ilk iki bölümü Mackenzie ile oynarken yeni çıkan son bölüme Astrid ile devam ediyoruz. Astrid’in hikayesinde tek benzer nokta onunda Mackenzie’yi bir noktadan sonra aramaya başlaması. Olay örgüsü ve kurgusu Mackenzie ile oynadığımız bölümlerden oldukça farklı yönde ilerliyor ve görevler oldukça değişik.
Her şeyden önce bu oyun bir hayatta kalma oyunu, ama oyun içindeki yürümeler ve mesafeler bazen o kadar uzun sürüyor ki oyun yürüyüş simülasyonu havasına bürünüyor. Bunu size ne kadar geçiriyor bilemem. Spesifik bazı görevlerde çok yürümeniz gerekiyor. Ama kişiye göre göreceliği var. Önemli olan amacınız doğrultusunda düşünmek. Bu havadan çıkmanın tek yolu bu. Çünkü çoğu zaman acımasız olan ve sürekli değişen hava şartları karşısında vahşi kurtlardan ve ayılardan kaçmaya çalışırken, aynı zamanda hayatsal önemi olan su, yiyecek ve kılık kıyafet peşinde koşmamız gerekiyor. Bu koşuşturmaca yürüyüş simülasyonu havasından sizi alıp götürüyor. Ayrıca etrafta dolaşan tavşanlar, geyikler, kuşlar ve muhteşem doğa manzaraları sıkılmadan yolunuza devam etmenizin önünü açıyor. Keşiften dönülen anlar, güneşin doğuşu ve kuzey ışıkları ayrı ayrı renklerle ve göz alıcı şekilde işlenmiş. Kar fırtınaları, tipiler, sisler ve vahşi doğanın getirdiği diğer bileşenler ise tezat olacak şekilde fakat aynı güzellikte. Tüm bunları umutsuz atmosferi törpüleyen ve yumuşatan film müziği edasındaki müzikler eşliğinde devam ettirmek ise ayrı bir tonda güzellik katıyor.
Serüven içinde taşlarla tavşanları yemek için öldürebiliyoruz. Yaptığımız oklarla eğer yetenekli iseniz geyik ve kurt da avlayabilirsiniz. Üzerinizde çiğ et taşımak kurtları çektiği gibi bu çiğ etleri yemek de sizi hasta edebiliyor ve hatta ilacını bulamaz ya da etrafta bulunan spesifik bir kaç bitki toplayarak bitkisel çayınızı yapamazsanız öle biliyorsunuz. Sağlık için gerekli olan envanter oyunda oldukça önemli yere sahip. Aç ve susuz uzun süre hayatta kalabilirsiniz fakat sağlığınız kötü ise koşamıyorsunuz, üşüyorsunuz, silah kullanamıyorsunuz ve sırtınızda taşıdığınız çantanızdaki ağırlık size daha fazla yük oluyor. Aç ve susuz kalmaya değinmişken suyu bir tencere veya konserve kutusu ile ateş başında kar kaynatarak veya tuvaletlerden sağlayabiliyorsunuz. Çiğ et ve bozuk et gibi pis su da sizi hasta ediyor. Suyu arıtmak için kaynatabilir yada çok ender rastlanan su arıtma haplarını kullanabilirsiniz.
Devam edelim…
Dinç kalmak ve iyi beslenmek daha fazla ağırlık taşımanızı sağlıyor. Yaralarınız için ise eski elbiselerinizden veya sağdan soldan bulduğunuz kumaşlardan sargı bezi yapabilirsiniz. Bu bezleri aynı zamanda giysi tamiri içinde kullanabilirsiniz. Yanınızda yedek giysileriniz de bulunmalı. Aksi taktirde gölde suya düştüğünüzde yada uzun yürüyüşlerinizde, zorlu gecelerde ve tipilerde giysileriniz ıslana biliyor ve hipotermi tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Kurt saldırıları ve yüksekten düşme yada çok ağırlık sebebiyle dağdan tepeden inerken bir taraflarınızı burkabilir ve kan kaybı yaşayabilirsiniz. Kondisyon, yorgunluk, açlık, susuzluk ve ısı gibi durumlar gözünüzün önünde ve başarılı tasarımıyla sürekli gözetiminiz altında olduğundan durumunuza müdahale etmek benzer diğer oyunlara göre biraz daha kolay. Burkulma ve yaralanma riski de bir yerlerden inerken ve çıkarken ekranın sağ alt köşesinde uyarı olarak kırmızı şekilde çıkıyor. Bu oynanışı kolaylaştıran ve önlem almak için gerekli zamanı size sunan güzel bir jest.
Zorluk Dereceleri!
Oyun başlangıcında seçtiğiniz zorluk derecesinin farkını deneyerek gözlerinizle görebilirsiniz. Diğer kısımlarda anlattığım zorlu koşulları ve envanter kıtlığını kolay zorlukta hiç zorlanmadan yapabiliyorsunuz. Hatta öyle ki arkanızda birçok malzeme bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü sırt çantanızda fazlasıyla her şey mevcut. Normal zorlukta oyunun tadı daha makul düzeyde ve zorluğun tadını alınarak ilerleniyor. Kurtlar bile sizi görünce poposuna vura vura kaçıyor. Sanki ayı biziz. Kısacası kolayda korkunun kokusu bile yok iken normalde hayatta kalma korkusu daha anlaşılır hissediliyor. Zorda ise hayatta kalmanız imkansıza yakın. Çünkü neredeyse her şey yağmalanmış ve bir şeyler bulmak oldukça zor. Kurtlar sizi kanlınız gibi takip ediyor. Ayrıca o kadar efor sarf etmenin ve kovalamacının bedeli yorgunluk, açlık ve susuzluk. Tabi gerekli hayati ekipmanlar kısıtlı veya yok. Ya kurtlara, ya ayılara yem olmak kaçınılmaz. Ya da başıma çok geldiği gibi çeşitli imkansızlıklardan dolayı uykuda ölmek.
Giysiler gibi eşyaların bir çoğu tamir edilebiliyor. Hepsi kullanıla kullanıla zamanla yıpranıyor ve eşya üzerinde yüzde olarak belirtiliyor. Daha önce söylediğim gibi giysiler normal yada deri bir kumaş ile tamir edilirken ve tabi ki bu dikiş kiti ile oluyor; oyunda önemli bir yere sahip olan nacak yani balta bileme taşı ile silahlar ise bakım kiti ile yenilenebiliyor. Bu bakımdan envanterinizdeki eşyaları kullanılamaz hale getirmeden önce tamir için alet edevat bulmanızda yarar var. Bir daha aramak oldukça yorucu ve bulmanızın ise biraz şansınıza bağlı.
Hayat Kurtaran İpuçları!
Oyunda işinize yarayacak ve sonradan fark edeciğiniz yada bula bileğiniz bir kaç ipucu vermek istiyorum. Başlarda pek dikkat etmesem de bir bölümde karşılaştığım bir karakter gece olunca kuzey ışıkları göründüğü zaman elektronik aletlerin çalıştığını söylemişti. Bir yerlerden bulduğum fenerin ışıklar çıktığı zaman sıkıntısız çalıştığını geç fark ettim.
Başka bir ipucu aydınlatma fişekleri ateşi yakmanızı sağlıyor. Ateşi yakacakken nasıl yakacağım diye düşündüğünüzde aklınızda olsun.
Bir diğer ipucu ise zor modda kurtlar sizi kovalarken arkanıza bakmayın ve depar atarak kaçın ve yorulup yürümeye başladığınızda koşma barı azda olsa yükselince yine basın. Kurt sizi bırakana kadar böyle devam edin. Kısa kısa depar olarak düşünün. Nedense bir süre sonra nefesini poponuzda hissettiğiniz kurt uzaklaşıyor. ♥♥♥ dağdan ve bayırdan inerken çok korkmayın yavaş ve dikkatli bir şekilde inerseniz hasar almıyorsunuz. En ♥♥♥ kuytu köşelerde bile denediğimden gönül rahatlığı ile deneyebilirsiniz.
Kurtlar ateşten ve fişeklerden rahatsız oluyorlar. Bu nedenle mermilerinizi uzaklaştırmak için harcamanıza gerek yok. Özellikle denizci fişeği olan mavi fişek oldukça kullanışlı.
Son olarak mümkünse kahve içmeden güne başlamayın. Bulduğunuz her kahveyi yaktığınız her ateş başında kaynatıp için. Daha fazla sıcaklık ve daha az yorgunluk ile daha uzun mesafeler kat edebilir ve daha az yorulursunuz.
Oyun İçinde Karşımıza Çıkan Karakterler!
Bir başka dikkat çeken ve oyunu biraz daha hissetmemizi sağlayan durumlardan biri de karşımıza hikayenin getirdiği karakterlerin her birinin ayrı bir öyküsü olması ve onlara yardım ederek olay örgüsünü tamamlamak. Yola bu şekilde devam etmek. Bu durum basit olacak şekilde sen şunu yaparsan ben de sana bunu veririm yada yardımcı olurum olarak kurgulanmamış. En güzel yanı da bu!. Kendi amacımızın doğrultusunda ve başka bir seçenek bulunmadığından hayatta kalmak için yapmamız gerektiği çok anlaşılır şekilde bize entegre ediliyor. Karşılaştığımız karakterlerin öyküsü de kulağa hoş geldiği ve merak uyandırdığı için zorunlu olmasa da yapmak içinizden geliyor.
Karakterlerin bazı öykülerinde yada karakterin kendisinde gizemler bulunabiliyor. Ufak bir örnek vermek gerekirse; hikaye modunda ilk iki bölümde karşımıza olmadık yerlerde çıkan ve ateş başında oturarak bize bir şeyler söyleyen bir dede var. İçerikten bahsetmeyeceğim. Fakat bu dede biz zorluklarla bir şeyler başarırken nasıl böyle kolay ilerleyebiliyor ve zorluklara göğüs gerebiliyor. Bu dede mistik bir öğe olarak mı karşımıza çıkıyor?, gerçekten neden oyunda bazı yerlere serpiştirilmiş bilemedim. Belki mistik bir hava yakalatmak için kim bilir?. Belki de yapımcı daha sonra daha makul bir şekilde kurgular ve gelecek bölümlerde oyuna tekrar kazandırır. Bir diğer gizem ise müstakbel belalı ayı neden görevlerin en önemli yerlerinde karşımıza çıkıyor? Bunu Mackenzie’de sorguluyor. Belki de şanstır, bilinmez. Yapımcı oyunu beş bölüm olacak şekilde tasarladığını daha önce aktarmıştı. Önümüzde daha iki bölüm var. Bizlere ne kazandıracak ve önümüze ne sunulacak hep birlikte göreceğiz.
Oyun Motoru ve Oyun İçi Öğretici!
Oyun içi öğreticiler, hikaye ve etrafınızda bulduğunuz kağıtlar kadar detaylı değil. Menü kullanmak başta birazda garip kaçıyor. Envanter sistemine başta alışmak zor. Kısa yollara kolay erişmek istediğiniz ve sık kullanmak istediğiniz şeyleri yerleştirebilirsiniz. Ateş yakmak, uyku tulumunu aramak ve kısa yolları kullanmak yorucu bir tuş takımı gibi gelebiliyor. Zamanla yorucu olanın bunlar olmadığını anladığınızda önemini yitirecek merak etmeyin.
Belki de oyunun tuş kombinasyonunun ve oynanış düzeyinin göze hoş gelmesine rağmen garipleştiren tek etken grafik motoru Unity.(İlla bi yerden vuracam motora) Unity grafik motoruna biraz mesafeliyim. Bunun nedeni steam piyasasında Unity motoruyla yapılmış yüzlerce oyun var. Kolay ve rahat kullanımından dolayı Steamde tabiri caizse Unity ile yapılan bir çöplük oluştu. Ancak bu oyun herşeye rağmen Unity tabumu yıktı ve Unity ile yapılmış en başarılı oyun olarak envanterimde yerini aldı. Optimizasyonundan grafiklerine, modellendirmelerinden görüntüsüne kadar her şey Unity motorunun sınırlarını zorlayacak şekilde geliştirilmiş ve geliştiricinin zekasıyla taçlandırılarak Unity ile nasıl iyi bir oyun yapılır? sorusuna cevap olarak karşımıza çıkmış. Üzerinde kafa yorulmuş, ter akıtılarak emek harcanmış bir yapım.
Hayatta Kalma ve Mücadeleler Modları!
The Long Dark’ın hikaye modunu önceden oynamakta fayda var. Hayatta kalma modunda haritanız olmadığından ki haritayı bu modda gezip gördükçe açık havada kömür sayesinde çiziyoruz; önceden bildiğiniz ve gördüğünüz yerlere aşina olduğunuzdan kolay şekilde ilerleniyor ve zaman kazanmış oluyorsunuz. En zor modda önceden bilgi sahibi olmak önemli derecede hayati. Ama siz ben kendimi yabana atacam, hiç birşey görmeden paçaları sıvayacam diyorsanız; bu da bir seçenek ve daha eğlenceli olabilir. Zevk almak için oynuyorsanız bunu zorda denemeyin.
Mücadeleler kısmında ise altı farklı bölüm ve her bölümün ayrı hikayesi ve zorluğu var. Bitirilebilen ayrı ve farklı bir deneyim yaşamak isteyenler için denenebilir.
Oyun İçi Aktif Başarımları!
Hikaye modunu ve mücadeleler kısmındaki bölümleri oynayarak, yani oyunda daha fazla zaman harcayarak hayatta kalma modunda işinize oldukça yarayacak oyun içi aktif başarımların kilidini açabiliyorsunuz. Örneğin; 50km depar atarak %25 daha az kondisyon harcanmasının kilidi açarken, dışarıda 100 gün geçirdiğinizde hava sıcaklığının kalıcı +2 derece olarak kazanılması gibi. Bu iki başarım ile birlikte toplam altı adet başarım bulunuyor. Eğer bu başarımlara sahip olduysanız, hayatta kalma modunda sadece iki adet başarımı kullanacak şekilde etkinleştirerek serüvene başlayabiliyorsunuz.
Son Sözler!
Hayatta kalma temalı oyunları severek oynuyorsanız; hikayesi, ilginç sanatsal çizim yapısı ve görselleri ile sıkıcılıktan sıyrılarak daha önce tatmadığınız bir serüvene başlayabilirsiniz. Uzun süren oynanış süresi ve fiyatıyla oyun için ayırdığınız zamanınıza ihanet etmeyecektir.
Son bir cümle.. Sahip olunan her oyun sayesinde Canada’nın daha da yeşermesi için bir fidana ortak oluyorsunuz. Amaç dünyamız için bir nefes ise ağacın nereye dikildiğinin bir önemi bulunmuyor.