Overview
Don’t Starve’ın yeni DLC’si Shipwrecked için hazırlanmış türkçe klavuz.
Başlarken
Don’t Starve için ilk klavuzu
[link]
yazdığım zaman bu kadar okunacağını tahmin etmiyordum. Reign Of Giants’ı iş yoğunuğu nedeniyle oynayamadım ama Shipwrecked’e kayıtsız kalamadım.
Bu klavuz tamamen benim oynayış tecrübem üzerinden yazılmıştır. Siz belki bambaşka bir şekilde oynayabilirsiniz. O yüzden benim “şöyle yapmalısınız”, “şu olmazsa olmaz” dediğime bakmayın, belki sizin bulacağınız yöntemler daha farklı ve eğlenceli olabilir.
Bu klavuz “Hang Ten” update’iyle yazıldı. Yazacağım şeyler ilerki updateler için farklılaşabilir. Eğer oynamaya devam edersem, mevcut update’lerdeki değişiklikleri de buraya eklemeye çalışacağım.
Şu anda oyunda Willow’la 330. gündeyim. Klavuz yazma fikrim sonradan geldiği için bir çok yerde ekran görüntüsü yok. Ancak internette rahat bulabilesiniz diye yanlarına ingilizcelerini de yazdım.
Hepinize iyi oyunlar…
Üs kurma
Göçebe hayatı bu oyun için mantıklı bir seçim değil. Kendinize üs olarak kuracağınız bölgeyi özenle seçmelisiniz. Oyunun başlarında hemen acele edip ilk gördüğünüz yere üs kurmaya çalışmayın. Önce bir etrafı kesin, zorunlu kaynaklara sahip ve lüks kaynaklara yakın bir yer idealdir. Gece deniz yükseleceği için deniz kenarında değil de, içerilerde olması da mantıklı bir seçim olacaktır.
Ana üs olarak kuracağınız bölgede gereksinimler:
Mutlaka saman,dal,bambu ve sarmaşık (vine) olmalı. Bunlardan bir ya da bir kaçı eksikse diğer adalardan buraya transfer edebilirsiniz. Ağacı yazmama gerek bile yok diye atladım.
Eğer minimum üç tane de limpet kayası bulunursa (ne kadar fazla o kadar iyi) zor zamanlarda oldukça işe yarayacaktır.
Bazı sarmaşıklara dikkat ederseniz kendi kendine kıpırdadğını göreceksiniz. Bunlar yılan yuvalarıdır. Yanına yaklaşınca büyük ihtimal yılan fırlayacaktır. Bunun biraz yanına örümcek yumurtası dikerseniz hiç uğraşmadan milyon tane yılan derisi, yılan yağı ve zehir kesesi elde edersiniz.
Mevsimler
Oyunda 4 farklı mevsim var:
- Ilıman mevsim (Mild Season)
- Kasırga Mevsimi (Hurricane Season)
- Muson Mevsimi (Monsoon Season)
- Kuru Mevisimi (Dry Season)
Ilıman mevsim
Ilıman mevsim mevsimlerin en güzeli. Oyuna ilk başladığınızdaki mevsim. Günler uzun, geceler kısa, her şey sakin ,herhangi bir tehdit yok. Uzak diyarlara keşif için en güzel mevsim bu mevsim.
Kasırga Mevisimi
Bol rüzgar ve yağmur var. Diktiğiniz çiçeklerin, domuz evlerinin gözünüzün önünde uçtuğunu, yıldırım düşmesinden ağaçlarınızın, tarlalarınızın yandığını göreceksiniz, şaşırmayın. Ancak ağaçların, bambuların ve sarmaşıkların ürünlerini hiç uğraşmadan toplamak çok zevkli. Ayrıca yağan doluları (Hail) toplayıp yemeklerinizde de kullanabilirsiniz. Eğer bu mevsime geldiğinizde şömine (Chiminea) ve paratoner (lighting rod) yapmamışsanız büyük ihitmal karanlıktan veya üssünüze veya size yıldırım düşüp hayati eşyaların yanmasından ölecekseniz demektir.
Önemle belirtmek isterim ıslanmak bu oyunda çok ciddi bir sorun. Akıl sağlığını (sanity) çok ciddi düşürüyor. Özellikle Willow ile oynuyorsanız, 60’ın altına düştüğünde her yeri rastgele yaktığı için (kendi üssümüz dahil) sıkıntı olabiliyor. Yağmurdan korunmak çok basit. Yılan derisinden şapka (Snakeskin Hat) ve ceket (Snakeskin Jacket) yaparsanız yüzde yüz koruma sağlaycaktır.
Balina yağıyla (blubber) yapacağınız kıyafet (Blubber Suit) de size yüzde yüz koruma sağlayacaktır.
Ateşinizi koruyacak bir şömineniz, üssünüzü koruyacak da bir paratoneriniz varsa ve yukarıda yazdığım şekilde yağmurdan korunacak kıyafetleriniz hazırsa bu mevsimi atlatmak çocuk oyuncağı. Belirtmemde yarar var, elinizde tuttuğunuz tüm metal eşyalar yıldırımı size çekecektir. Paratoner korumasında değilseniz elinizi boş tutmakta yarar var. İlerleyen zamanlarda adanızın bir çok yerine paratoner dikerek rahatça işlerinizi halledebilirsiniz.
Muson Mevsimi
Mevsimlerin en gıcığı. Her yer zehirli sinek kaynar. Öldürmek çok kolay da olsa, en ufak bir dalgınlığınızda zehirlenmemek içten bile değil. Her tarafı sel kapladığı için su içinde kalmışsa buzdolabı ve ocaklar (aslında şömine hariç diğer eşyalar) çalışmayacaktır. Yağmura karşı korumalı değilseniz yağmur yağmasa bile ıslaklıktan akıl sağlınız sürekli düşecektir. Sineklerden bolca zehir kesesi ve sağlığınızı düzeltmeye yarayan sinek kesesi (Mosquito Sack) düşecektir. Kum torbalarının seli durduğuna dair yazılar okudum ancak daha denemeye fırsatım olmadı. Okuduğum kadarıyla kum torbasını ya sel ilk başlarken merkez noktaya koyup deliği kapatacaksanız veya tüm üssü aralık kalmadan kum torbalarıyla çevireceksiniz. (Girip çıkmak ayrı bir zulüm oluyormuş) Kendi adıma benim hiç ihtiyacım olmadı. Yılan derisi kıyafetlerim,deniz kabuğu zırhım ve çadırımla mutlu mutlu atlattım.
Kuru Mevsim
Muson kadar olmasa da sinir bozucu bir başka mevsim. Meteor ayrı bir sorun, sıcaklık ayrı bir sorun. Öncelikle belirteyim meteor sıklığı mevsimin ilerleyişiyle artıyor. Ben kendi adıma bu mevsimi şu şekilde atlatıyorum. Oyun başlarken üssüme yakın küçük bir adayı (çok küçük değil) yazın feda edilecek ada olarak seçiyorum. Mevsimin başında üçüncü uyarı geldikten sonra bir an önce gemime atlayıp o adaya gidiyorum. Gemiye uzak bir yerde meteroları beklemeye başlıyorum. (Yoksa gemi de meteorlara kurban gidiyor) Çok haraket etmenize gerek yok, meteorların %80’i size yakın olmayan yerlere düşüyor. Meteor’un gölgesi yakın bir yerdeyse biraz uzaklaşıyorum o kadar. Meteor yağmuru biter bitmez de üssüme geri dönüyorum. Ancak mevsimin sonlarına doğru meteor yağmur sıklığı arttıkça mevsim bitinceye kadar artık üsse dönmüyorum. Yanıma gerekli erzaklarmı alıp feda adasına takılıyorum. İsterseniz denizde de takılabilirsiniz ancak ters bir dalgada hem gemi zarar görüyor, hem de ıslaklıktan akıl sağlığı düştüğü için meteor yağmurunu atlatmak daha zor olabiliyor.
Sıcaklık (Overheating) oyunun başlarında çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ne yapsanız ne etseniz yanmaya başlayıp sağlık kaybetmeye başlıyorunuz. Sıcaklığı atlatmanın bir çok yolu var:
* Endothermic Fire: Tüm yöntemler arasında en etkilisi. Bu sezona gelmeden bolca nitrat toplamakta fayda var. Üssünüzde bunun kalıcısını yapmanız nitrat stoğunu eritmemek için önemli. Yazın bir yere gidiyorsanız mutlaka yanınıza nitrat almanız gerekir. Geceleri normal ateş yakmayın, sadece bunu yakın (odunla biraz harlayın) ve dibinden ayrılmayın. Sabaha vücut ısınız düşük olarak başlayabilirsiniz.
* Kıyafetler: Kırmızı kuşun tüyünden yapılan yaz kıyafeti (Summer Frest) veya Havai gömleği (Floral Shirt) ısınmaya karşı sizi ciddi şekilde koruyacaktır. Havai gömleği, yaz kıyafetine göre 2 kat daha fazla koruma sağlar ama tamir edilemez ve zamanla çürür. Kafamıza bulabilirsek (yapabilirsek) karpuz şapkası (Fashion Melon), bulamazsak hasır şapka (Straw Hat) geçirmeliyiz. Elimize de şemsiyemizi aldık mı deymeyin keyfimize.
* Yemekler: En kolayı buz yemek. Bir süre ısınızı aşağıya çekecektir. Yazın bir yere gideceksem yanıma sekiz dokuz tane alıyorum. Sıcaklık alarm verince atıyorum ağzıma bir tane, beni bir süre idare ediyor. Bunun dışında wiki’de başka tarifler de var ama benim en çok kullandığım tarif banana pop. Isıyı ciddi şekilde düşürüyor. Tarifi: Muz + 2x Buz + Sopa
* Gölge: Çok yanmışsanız bir ağacın dibine sokulmak da ısıyı düşüyor.
* Thermal Stone: Orjinal Don’t Starve’da bizi soğuktan koruyan taşımız soğukluk konusunda da işe yarıyor. Buzdolabına atıp beklettiğiniz thermal stone’ı yanınızda tutarsanız vücut ısınız korunuyor. Ancak ısındıktan sonra tutmak zararlı olduğu için ben bunu sadece ada içinde kullanıyorum.
* Dalga: Denizdeyseniz ve yapacak hiç bir şeyiniz yoksa bilerek dalgalara vurabilirsiniz. Gemiye ve akıl sağlığına zarar verse de ısıyı düşürecektir.
Yemekler
Bildiğiniz (veya bilmediğiniz üzere) oyunda zilyon tane yemek mevcut ama insan ister istemez elindeki kaynaklara göre bir kaçında takılı kalıyor.
Benim en çok yaptığım yemekler:
Köfte: (62.5 açlık, 3 sağlık, 5 akıl sağlığı)
Bir canavar eti ve üç adet et hariç diğer ürünlerle (filler) yapılıyor. Benim varyasyonlarum şu şekilde oluyor:
(
Canavar Eti + 3x Muz veya yumurta (Ağaçlardan bolca geliyor)
Canavar Eti + 3x Dolu veya buz. (Makinadan veya mevisimine göre yerden geliyor)
Canavar Eti + 3x Böğürtlen
Honey Nuggets: (37.5 açlık, 20 sağlık, 5 akıl sağlığı.)
4 adet arı kovanım deli gibi bal verdiği için en çok yaptığım yemek bu denebilir.
Canavar Eti + 3 Bal
Honey Ham: (75 açlık, 30 sağlık, 5 akıl sağlığı)
Canavar Eti + Normal Et + 2 x Bal
Eğer elinizde bolca canaver eti varsa, 4 tanesini bir domuza verip, dönüştüğü canavarı öldürtükten sonra 2 adet normal et ve 1 adet domuz derisi alabilirsiniz.
Fishstick: (37.5 açlık, 40 sağlık, 5 akıl sağlığı)
Limpet + Sopa + Böğürtlen (veya başka bir sebze)
Balık Eti + Sopa + Böğürtlen (veya başka bir sebze)
Midye + Sopa + Böğürtlen (veya başka bir sebze)
Seafood Gumbo: (37.5 açlık, 40 sağlık, 20 akıl sağlığı)
3x Limpet + Sopa (herhangi bir balık / limpet de olur)
3x Balık Eti + Sopa (herhangi bir balık / limpet de olur)
Ben genellikle 4 adet limpet atıp geçiyorum.
Taffy: (25 açlık, -3 sağlık, 15 akıl sağlığı)
3x Bal + 1 Sopa (veya bal)
Akıl sağlığını hızlıca iyileştirmek için ideal.
Tüm yemek listesi için:
[link]
Köpeklerle Başetmek
Oyunda normal şartlarda her 10 günde bir köpek saldırısı oluyor. Normal şartlarda diyorum çünkü bana bazen üç gün arayla geldiği de oldu. Öncelikle söyleyeyim bu oyun özelinde köpekler eğer denizde iseniz köpek balığı olarak geliyorlar. Ancak karada köpek olarak geldiklerinde siz denize kaçarsanız köpek balığına dönüşmüyorlar. (Tersi de geçerli.)
Oyunun başlarında köpekler az sayıda olduğu için kolaylıkla öldürebilirsiniz. Ancak günler ilerledikçe sayıları çok fazla olacağı için kendi başınıza öldürmeniz neredeyse imkansızdır. Bunun için bir kaç yol deneyebilirsiniz. Onları örümcek yuvaları, maymun yuvaları, denizdeyse yunuslar, bataklıktaysa balıkçılar ve tek gözlü hedeler (adlarının ne olduğunu bilmiyorum) üzerine çekebilirsiniz. Ancak bunu yazın yaparsanız büyük ihtimalle yanacaklardır. O yüzden çok mantıklı olmayabilir. Ben şu şekilde ilerledim: İlk başta ana üssümün uzak bir köşesine lure plant (her tarafta göz çıkaran bitki) diktim. Köpekleri bunların üzerine çektim. Hepsi ölünce hemen lure plant’i öldürüp, kurtarabildiğim kadar malzemeyi kurtardım. Özellike aradığım dişti. Sonra bu dişleri kullanarak adanın başka bir köşesinde yavaş yavaş tooth trap’ler dikmeye başladım. Zaman ilerledikçe artık lure plant’e ihtiyacım kalmadan sadece tooth trap’lerle işi halletmeye başladım. Böylelikle çok ciddi monster meat ve diş toplamaya başladım.
Bir tane lure plant yeterli olmayabilir. Çünkü yazın gelen kırmızı köpekler lure plant’leri yakıyor. Bir kaç tane dikmek faydalı olacaktır.
Eğer üssünüzden uzak bir yerdeyseniz tamamen doğaçlama yapın 🙂
Meteor yağmuruna tutun, maymunlara, örümceklere, bataklığa çekin, yangın çıkarın veya kaçın. Denizdeyseniz, yunusların üzerine sürün veya karaya çıkın,köpek balıkları oldukça yakına geleceklerdir. Böylelikle saldırabilirsiniz.
Zehirlenmek
Zehirmenmek belki oyunun ilk başlarında bir sorun gibi görünse de sonradan korkulacak bir şey değil. Oyun başladığınızda her sahilde onlarca gördüğünüz deniz kabuklarını (seashell) toplayın ve hemen 10 tanesiyle seashell suit yapın. Tebrikler, artık zehire karşı korumalısınız.
Uyarmakta fayda var, bu kıyafet sizi sarı yılan, yeşil örümcek, bataklık canavarları ve sinekten korur. hava yoluyla zehirleyen denizdeki Vatoz (Stink Ray) ve batakıklardaki zehir kabarcıkları (Poisonous Holes) için gaz maskesi gerekir. Açıkça belirteyim benim şu ana kadar gaz maskesine hiç ihtiyacım olmadı.
Eğer zehirlenirseniz bir an önce panzehir (Anti Venom) hazırlamaya bakın. Hatta en iyisi zehirmenmeden hazırlayın, elde bulunsun. Panzehir hazırlamak için zehir kesesi, 2 tane mercan (Coral) ve 3 tane deniz deniz otu 🙂 (Sea Weed) gereklidir. Zehir Kesesi, sarı yılanları veya muson mevisiminde sinekleri öldürerek, bataklıklardaki zehir kabarcıklarını kazarak bulunabilir.
Taşıtlar
İlk başta mecbur kullandığınız salları bir tarafa bırakırsak oyunda üç farklı kayık / gemi var.
Normal Kayık (Row Boat): Savaşa girmeyceksiniz ve yük taşımayacaksanız ilk tercihiniz bu olmalı. Uzun/Kısa hiç farketmez deniz yolculuklarım için ilk tercihim.
Zırhlı Kayık (Armored Boat): Row boat’a göre daha dayanıklı ancak yavaş. Balinaya veya mekanik robotlara saldıracaksam tercihim.
Yük Kayığı (Cargo Boat): Tüm gemiler arasında en yavaşı. Ancak 6 envanter slotu ile hayatı kolaylaştırıyor. Başka bir adayı sömüreceksem kullandığım kayık çeşidi.
Bunları kürekle kullanmak işkence olduğu için yelkenli de eklemelisiniz. Üç tercihten Thatch Sail (Sazdan yapılan yelkenli) en kötüsü, onu bir kenara bırakalım. Eğer hız istiyorsanız kumaş (Cloth Sail), dayanıklılık istiyorsanız yılan derisi (Snakeskin Sail) kullanmalısınız.
Işık kaynaklarına gelince birinci tercihiniz fener (Boat Lantern) olmalı. Bunu yapmak için sadece karanlıkta toplayabildiğiniz ateş böcekleri gereklidir. Okyanusta da yakamoz oluşturan böcekler mevcut. Onları el ağı veya balık ağı ile de yalayabilirsiniz. İçindeki yakıt azaldıkça bu böceklerden ekleyip gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. Bu tür gece böceklerini yakalamak için en uygun zaman dolunaylar. Işığa ihtiyacınız olmadığı için rahatlıkla yakalayabiliyorsunuz. Meşale’den (Boat Torch) ise hiç memnun kalmadım ve neredeyse hiç kullanmadım. Hemen bitiyor ve doğru düzgün aydınlatmıyor. Ben Willow ile oynadığım için onun çakmağı da aynı görevi görüyor. Belki başka bir karakterle oynasam farklı düşünebilirdim ama şimdilik düşüncem bu yönde.
Gemiye ekleyebileceğiniz top da var. Ama benim ihtiyacım olmadı ve kullanmadım. O yüzden bir yorum yapamıyorum.
Bir de eklemem gereken bir nokta var. Uzun yola çıkacaksanız veya savaşa girecekseniz yanınızda mutlaka tamir seti (Boat Repair Kit) ve dikiş seti (Sewing Kit) bulundurun. Böylelikle gemi hasar aldıkça tamir edebilir, yelkenlinin durumu kötüye gittikçe dikebilirsiniz.
Tabi periyodik olarak bakım yapmak da önemli. Ben kayıklara yakın bir yere sandık kurup, içine tamir kitleri ve dikiş setlerini koydum. Yola çıkmadan önce kayığı kontrol edip, lazımsa önce bunları düzeltip, ondan sonra işime koyuldum.
Ek olarak oyunda kayıkları kullanırken giyebileceğiniz iki adet şapka mevcut. Birisi korsan şapkası (pirate hat) diğeri ise kaptan şapkası (captain hat). Korsan şapkası görüş mesafesini arttıtıp, akıl sağlığını ciddi çekilde arttırıyor. Denizde olmasanız da akıl sağlığı için bunu giymekte yarar var. Kaptan şapkası ise geminin dayanaklılığını arttırıyor. Uzun yolculuklarda kullanmak gayet yararlı olabilir.
Diğer
Para (Dubloon):
Adları keşfettiğinizde birinde slot makinası bulacaksınız. Bu paralar orada işe yarayacaklardır. Şansınıza göre ya size bazı ganimetler verecek, ya da düşman çıkaracaktır. Slot makinasında oynamak akıl sağlığını düşürür o yüzden ard arda oynamamakta yarar var. Benim için bir süre sonra sıkıcı olmaya başladı ve paraları eriterek altın olarak kullanmaya başladım.
Kılıç balığı (Swordfish):
Bu balığı bulun. Oyundaki en iyi silaha sahip olacaksınız. Okyanusta gezerken dikkatli olarak etrafa bakın. Bu balığa yaklaştığınızda size saldırmaya başlayacaktır. Sakin bir denize çektikten sonra mızrağınızla saldırın. Öldükten sonra bu balığı iki altın ve bir sopayla birleştirerek süper kılıça (Cutlass Supreme) sahip olacaksınız. Çok kısa bir süre sonra tekrar aynı noktada kendisini bulabilirsiniz. yerini unutmmak için bulunduğu yere bir sırt çantası veya adi bir sal yapıp bırakabilirsiniz. Böylelikle yerini her zaman haritanan bulabilirsiniz.
Mekanik Robotlar:
Orjinal Don’t Starve’ın aksine Shipwrecked’te gear (dişli) sıkıntısı hiç yok. Yüzen mekanik robotlara hiç çekinmeden mızrakla dalabilirsiniz.
Maymunlar (Monkeys):
Üssümde istemediğim tek yaratık. Saldırmazsanız size bir zararları olmaz, orjinal oyunun aksine sizden bir şey de çalmazlar. Ancak etrafta ne var ne yoksa sizden önce toplama yarışına girerler. Ağaç mı kestiniz, düşen her şeyi sizden önce toplamaya çalışırlar. Böğürtlen mi gördünüz, hemen koşup kaparlar. Allah’a yakın, bana uzak olsunlar. Eğer bok toplamak isterseniz, bunlardan bir tanesine vurun, etraftaki maymun sayısına göre onlarca bok size fırlatılacaktır. Ben yapmadım ama internete göre dikketlerini dağıtmak için aptal maymun topu diye bir eşya varmış. (Silly Monkey Ball)
Ağaçlar:
Oyunda üç çeşit ağaç var. Bir tanesi su içindeki ağaçlar. Kesince dal ve odun çıkıyor. Neredeyse bunlara hiç dokunmadım, o yüzden başka bir özelliği özelliği var mı bilmiyorum. Diğer bir tanesi palmiye ağaçları. Bunlar hindistan cevizi, palmiye yaprağı ve odun veriyor. Çok fazla kesildiğinde etraftaki bu türden bir kaç ağaç ent’e (yürüyen ağaç) dönüşüyor. Orjinal oyunun aksine çok sağlam ve uzaktan saldırıyorlar. Yanlarında onlarca yeni ağaç dikmeme rağmen de sakinleşmediler. (Rahmetlilerin tepelerine meteor yağdı da, öyle öldüler.) Yaprak lazım olmasa kolay kolay bunlara da dokunmam. Son olarak da orman ağaçları. Bunlara bayıldım. Ne kadar keserseniz kesin hiç biri ent’e dönüşmüyor. Odunun yanı sıra, yumurta ve muz da veriyor. Tek eksisi arada yılanlar çıkıyor. Eğer az biraz dikkatli iseniz bu da hiç sorun olmuyor. Hatta duruma göre et, yılan derisi veya zehir kesesi sahibi de oluyorsunuz. Bundan yüzlerce kestim, pişman değilim, yine keserim.
Balıkçılık:
Benim örümcek kaynaklarım yeterli olduğu için balık avlama ihityacı dıymadım. Sadece zevk için bir kaç kere kayığıma balıkçı ağını (Trawl Net) takıp avlandım. Midye, deniz anası veya balık olan yerlerde bu ağı geminize takıyorsunuz (önceden takarsanız yavaş hareket edersiniz) ve avınızın üzerine sürüyorsunuz, bu kadar. Ağ dolduğu zaman otomatik olarak kayıktan ayrılıyor. ve içindekileri sandıktan alır gibi alabiliyorsunuz. Normalde ağın bir süre sonra batması gerekiyor ama benim ağların hiç biri oyun başladığından beri batmadı. Büyük balıkları zıpkınla avlanmanız gerekiyor. (Büyük balık demek zorunda kaldım, çünkü gerçek adı Dog Fish ve türkçeye çevirisek köpek balığı demek zorunda kalıyoruz, bu sefer de “Shark” olan köpek balığı ile karışıyor)
Balina:
Okyanuslarda kabarcıkları takip ederek avlayabileceğiniz balık türü. Orjinal oyundaki coelafant’ın yerini almış durumda. İlk kabarcığı seçtikten sonra kabarcıklar size hangi yöne gitmeniz gerektiğini gösteriyor, oradan başka kabarcığa geçiyorsunuz ve tıklayıp bir sonra gideceğiniz yeri öğreniyorsunuz. Bu işi 5-10 kere tekrarladıktan sonra baline görünür oluyor. Öldürmesi çok kolay, direk kılıçla dalabilirsiniz. Ondan sonra beklemeniz gerekiyor. 3-5 gün arasında balina’nın şekli değişiyor ve patlayacak gibi duruyor. Burada satır (machette) aracığıyla kendisine dalarsanız, önce baline patlıyor ve etrafa yağlar (blubber) ve çeşitli eşyalar saçılıyor. Ben bir kere avladım; onda da balina patladıktan sonra köpek balıkları saldırdı. Bu denize kan bulaştığı için hep olan bir şey mi, yoksa köpek saldırısı anına mı denk geldi bilmiyorum.
Kapanış
Şimdilik oyun için yazacaklarım bu kadar. Eğer yanlış yazdığım, düzeltmemi istediğiniz veya eklememi istediğiniz bir yer varsa söylerseniz sevinirim. Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler…