Victoria II Guide

Victoria 2 Fransa rehberi (TDR) for Victoria II

Victoria 2 Fransa rehberi (TDR)

Overview

Bir seri haline getirmeye çalışacağım TRRS-Devletler Rehberi’nin ilk devleti Fransa ile karşınızdayım. Bu rehberde dönemin en kudretli ikinci devleti Fransayı zirveye taşıyacağız. Fransayı yönetmekle ilgili bazı ipuçlarını yedi yıllık nacizane Victoria 2 geçmişimden yararlanarak sizlere sunmak istedim.Not: TRRS-Devletler Rehberi (TDR) serisinin bölümlerinde dil günlük konuşma dilini aşan ve diplomasi, siyaset, hukuk ve tarih terminolojilerine hakim olmayanların anlamakta güçlük çekeceği bir takım kavramlar içeren -zorunlu olarak- ağır bir dil olacaktır. Ayrıca herkes tarafından kolayca ulaşılabilecek temel bilgi ve mekanikleri gözardı ederek yazılarımı hazırlayacağım. Örnek vermek gerekirse orduda kaç piyade, kaç süvari olmalı gibi rehberin konusu olmayan bilgiler ve ülkenin kaç milyon nüfusu ya da okuryazarı var; ülke hangi kıtada ya da hangi rejim ile yönetiliyor gibi çeşitli basit bilgileri sunmayarak rehberin içindeki önemli noktaların gözden kaçmasını engellemek istiyorum. Ben daha çok ideale odaklanarak hangi rejimle yönetilmeli, hangi ekonomi politikası kullanılmalı, hangi kıtalara yayılmalı, askeri denge merkezi hangi ağırlık noktası üzerine kurulmalı ve diplomasi nasıl kullanılmalı gibi sorulara cevap arayacağım. Bunlar tahmin edilebileceği gibi subjektif yönü ağır basan konular. Siz değerli Victoria 2 oyuncularının her türlü eleştirisi ve katkısına açık olacaktır. Hazırsanız geçelim 🙂

1836’da Fransa

Bu yılda Fransa dünya üzerinde şöyle bir alanı temsil etmekte:


Anakara dışında Kuzey Afrikada Cezayir sahilleri, Güney Amerikada Surinama, Madagaskar açıkları ve Hindistanda ise küçük ve önemsiz topraklara sahip. Başlangıçta çok yüksek bir okuryazarlık oranına ve ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik açıdan gelişmiş bir topluma sahibiz. Şüphesiz başlangıç yılının en güçlü kara ordusu bize ait. Oldukça kudretli bir kara devletiyiz kısacası. Tabiki birçok devlette geçerli olan tek bir askeri unsura dayanma (kara ağırlıklı / deniz ağırlıklı) Fransa için geçerli değil. Fransa her iki anlamda da oldukça kudretli ve her ikisinden hangisine yeterli özeni göstermezse o taraftan çöküşe sürüklenmeye mahkum olacak. Şimdi bölümlere ayırıp değerlendirme yapalım.

Fransa’nın sosyo-ekonomik durumu

Fransa başlangıçta yüksek okuryazarlık oranına sahip, halkının tamamına yakınının Fransız olan, Fransız inkılabını gerçekleştiren ateşli toplumun devrimci görüşleriyle yoğrulmuş kitleler ve tabiki inkılabın temel taşlarını oluşturan burjuvanın liberal görüşlerini almış çağın ilerisinde bir anlayışın hüküm sürdüğü bir devlet. Ülkemiz Avrupada imparatorlukların çöküşünün müjdecisi bir devlet olarak liberal ekonomi politikalarına muhteşem bir uyum sağlayan başlangıçtaki tek Kıta Avrupası devleti olabilir. Burjuvalar aktif rol üstleniyor ve demiryolundan fabrikasına dek tüm şehirlerin alt ve üstyapısını tek başına üstlenebiliyor. Zengin yeraltı kaynaklarına sahip Fransa, jeopolitik konumundan yararlanıp komşularının tepesine çökerse hem kendine bir savunma hattı yaratır, hem de dünyanın en iştah kabartan komşularına sahip devletlerden biri olarak pastadan üzerine düşen payı alır.

Ekonomik açıdan liberal politikaların kusursuz uyum sağladığı nadir devletlerden biri olarak Fransanın hükümdarı olarak bize düşen görev Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler… diyerek ekonomiyi cefakar burjuvamıza terketmek. Fransa gibi bir ülkede müdahaleci ekonomi politikaları verimsizlikden başka bir sonuca gebe olamaz.


Takvim yaprakları 1850’li yılları bulduğu andan itibaren ülkede korkunç isyanların patlak vermesi muhtemeldir. Fransızlar asi ruhlu insanlardır ve toplumun her kesiminden insan kendi görüşünü dikte ettirmek adına eline geçen her tür silahı alıp barikata koşacaktır. Ordunuz 14 Temmuzda Picardie’de Jakoben isyanını bastırıp Paris’e dönerken Paris’de Komünistlerin Paris Komününü ilan ettiğini görebilir. Tabiki yol üzerinde karşılaşacağı binbir çeşit başka görüşteki isyancı taburları cabası…

Kısaca ihtilale yatkın ve kanı kaynayan bir ülkeye sahibiz. Saldırganlık ve bilinci kontrol altında tutmakta büyük fayda var. Yine savaştayken özellikle başkent ve çevresinde muhafızlık yapacak bir ordu bulundurmadığınız takdirde halkın her kesiminin akın akın Paris’deki hükümeti devirmeye kalkacağını unutmayın.

Fransa gibi bir devlet için siyasal ve ekonomik tüm reformlar hiç zaman kaybetmeden hayata geçirilmelidir. Siyasi reformlara öncelik tanımak halkın öfkesinden kaçınmak için tercih edilebilecek bir yoldur.

Fransız diplomasisi

Fransa güneyde yüzyıllardır nadiren değişen sınırlara sahip ve görünen o ki bir o kadar zaman daha güney sınırı değişmeyecek. Katolik komşumuz canımızı sıkmaktan uzak ve birebir bir savaş için bize oranla güçsüz kalıyor. Evet İspanya’nın o eski halinden eser yok şimdi. Batıda balıklarla komşuyuz, Kuzeybatıda ise alçak İngilizlerle. Tarih boyu boyun eğdirdiğimiz bu aşağılık devlet bu günlerde aziz bayrağımızın önünde duran en büyük engel. Kuzeyimizde sevimli ve genç devlet Belçika, yine kuzeyimizde oldukça önemsiz bir kukla Lüksemburg mevcut. Doğuya dönerken işler karışmaya başlıyor çünkü doğuda binbir çeşit Alman prensliği namluları bize çevirmiş bir vaziyette bekliyor. Bunların şüphesiz en tehlikelisi cesur Prusya. Bize sınırı olan komşularımızdan Baden ve Bavyera ise kendini koruyabilecek kadar bir askeri güce sahip. Güneydoğumuzda genelde aramızın sıcak olduğu İsviçre ve Sardunya-Piyemont devletleri hüküm sürüyor. Sınırımızda olmayıp da bize yakın sayılabilecek kayda değer tek devlet ise şüphesi Avusturya. Şimdi devletleri ve onlara karşı yapmamız gereken manevraları inceleyelim:

İspanya

Komşumuz İspanya birçok Fransa -ve bazen de İspanya oyunlarımda Fransayla mücadele ettim- oyunumda karşı karşıya geldiğim bir devlet. Bu devlet ciddi derecede dengesizlikler olmadığı sürece bizim için bir sorun teşkil etmiyor. İspanya en güçlü bölgesel güç, bu konuda kimsenin şüphesi yok. Süpergüçlerden birinin ayağı takıldığı anda süpergüç olması an meselesi oluyor. O sebeple bu devleti etkilemek için çabalamak gereksiz. Aramızı iyi tutmamızı tavsiye ettiğim bir ülke İspanya. Zaman zaman Almanya ile ittifak kurup baş ağrılarına sebep olma ihtimali yüzünden bir gözümüz onda olmalı fakat askeri bir müdahaleye gerek duymuyorum hatta eski oyunlardan kalma alışkanlıkla sınırlara yakın büyük kentlere konuşlandırırım ordularımı, İspanyaya en yakın ordum genelde İsviçre sınırına yakın kentlerden birinde olur. Kısaca dostluk geliştirin, bir sebepten ötürü kan kaybettiyse en kısa sürede etki altına almaya çalışın. Fakat kendisi etliye sütlüye dokunmadığı oyunlardan birindeyse en kısa sürede süpergüç olacağı için o tip oyunlarında boşuna zaman kaybetmeyin. Bu arada bu devletten toprak almak hariç her türlü savaşa karşı İspanyanın düşmanlarını destekleyin, geçiş izni verin, gerekirse düşmanlara techizat yardımı yapın ama İspanyollara bunlardan hiçbirini yapmayın. Avucunuzda tutamayacağınız güçlü komşular her daim baş ağrısı yaratır. İspanyanın güçlenmesine engel olun ve mümkün oldukça dostlarından ayırın. Bunun için de dostlarına yardım için Orta ve Doğu Avrupadaki savaşlara karadan gitmeye çalışan İspanyol askerlerine izin verin ve sizin topraklarınızı terkettikten sonra izni kaldırıp itlaf olmalarını seyredin. Uzun ve yorucu savaşlar, dış ülkelerdeki pahalı ikmal yapmak zorunda olan askerler, askerleri bir şekilde memlekete getirmeye çalışan gemiler ve asker yokluğunda ülkeyi talan eden isyancılar İspanyanın canına okuyacaktır. Bu taktiği topraklarınızı geçmek isteyen tüm düşman ülkelere karşı uygulayın. İspanya düşmanlarımızdan yalnızca biri 😉

Belçika

Belçika inanılmaz değerli bir ülke. Fransa, İngiltere ve Almanya arasında bir güvenli bölge, bir arena, bir vaha, bir pırlanta! Eğer bu üç ülkeden biriyseniz her ne koşulda olursa olsun Belçikayı etkiniz altına almak zorundasınız! Belçika için mermi atıp mermi yemeniz lazım gerekirse. Neden değerli olduğunu anlatmak için iki neden yeterli; Avrupadaki süpergüç olmayan devletler içinde hatrı sayılır derecede kalabalık ve en nitelikli olan orduya sahip devlet Belçikadır. Belçika’nın süpergüçler hariç Avrupada yenemeyeceği devlet yoktur. Tüm Alman prensliklerini tek tek yenebilecek eğitimde ve sayıda ordusu var. Bu kadar muazzam bir özelliğine rağmen bundan bile değerli olan özelliği ise: KONUMU! Haritaya bakın ve niçin 1. ve 2.dünya savaşının batı cephelerinin Belçikada başladığını düşünün.


İsviçre ve Sardunya-Piyemont

Bu iki devlet Victoria oyunlarımın tamamına yakınında Fransanın etkisi altındaydı. Avusturyaya doğal bir set görevi gören bu devletler, ayrıca Alman istilasına karşı prensliklere denge sağlayan iki devlet. Bu devletler siz ana cephelerde savaşırken sizin için art bölgelerdeki tehditleri ortadan kaldırır, Kuzeyden Alman,Doğudan Avusturya istilasına karşı sizin ön cephenizi oluşturur. Muhakkak bu iki devlet etki altına alınmalıdır. Avrupanın en güçlü kara devleti olmayı sürdürmek isterseniz Belçika, İsviçre ve Sardunya-Piyemont etkiniz altında olmak zorunda. Bunlarsız da gücünüz devam eder ama bunların karşı blok’a geçmesi size telafisi zor bir coğrafi dezavantaj getirir.

Avusturya

Kuzey İtalyadan Romanyaya kadar olan bölgede hüküm süren Cermen dostumuz Avrupadaki kusursuz güç dengesini sağlayan değerli devletlerden biri. Dostlarımızın bizi cepheye davet edip kendi işlerini gördürmeye çalışması, daha açık tabirle Sardunya-Piyemontun ya da İsviçrenin Güney Tirol ya da Venedik, Istria, Lombardiya gibi toprakları alma arzusuyla Avusturya’ya karşı savaşa girebiliriz. Bu durumda müttefiklerimiz kıymete binecektir, bize alan ve zaman kazandıracaktır. Bavyera ve Baden sınırımızda olan ve muhtemel bir erken Avusturya savaşında bize silah doğrultacak iki devlet. Bu devletleri kolayca alt ederken bize topraklarında Avusturyayı oyalayacak bir İsviçre-Sardunya koalisyonu lazım. Unutmayın bizden sonra en güçlü kara ordusu yaşlı kurt Avusturyada mevcut ilk zamanlar. O yüzden rakibi küçümsemeyin ve güç dengesini bozacak, özellikle de Cermen kardeşlerden birinin lehine çevirecek her tür hareketten kaçının. Mesela Avusturya aynı anda Prusya ve Rusya ya da Prusya ve Osmanlı karşısında ise Avusturya’nın müşkül durumundan yararlanmak yerine Prusya’ya saldırıp iki Alman devletini çapraz ateşte bırakarak bu iki devletin de savaşlardan zararla çıkmasını sağlayabilirsiniz. Aksi durumları birçok savaşta uygulamak şart. (İki devlet komşuna saldırıyorsa sen de saldır) Fakat Fransa olarak ilk amacımız bizim dışımızda gerçekleşen tüm gelişmeleri yakından takip edip, güç dengelerini korumak ya da lehimize çevirmek olmalı.

Rusya

Rusya diğer devletlere özellikle de Almanlara karşı çok iyi bir denge unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Ruslarla aramız hep iyi olmalı, olası bir Avrupa savaşında Ruslar Almanları doğuda oldukça zorlayacak ve yükümüzü sırtlayacak. Ruslarla müttefik olmaktan gayrı bir yol yok! Almanların başına Bismarck gibi bir deha gelip Almanya’yı kurmasını göze alamayız. Rusya bizim sigortamız oluyor. Bu sebeple Rusları gerek Avusturya gerekse Osmanlı davalarında da desteklemeyi göze almalıyız.

Alman Prenslikleri
Alman Prenslikleri sayıları 20’ye ulaşan küçük Alman devletlerini tasvir etmek için kullandığımız kavramdır. Alman Prenslikleri her ne kadar zayıf birer şehir devletinden ibaret olsa da güç birliği yaptığı takdirde bizim Avrupayı domine etmemiz hatta zaman zaman anayurdumuzu korumamız mümkün değil. Bu devletlerden bazılarını etki alanımıza almamız, bazılarını ilhak etmemiz bizi olası bir Alman Konfederasyonu riskine karşı koruyacaktır. Bizler Alman yurtlarında ne kadar mesafe katedersek o kadar zor olacaktır Almanya’yı kurmak. Mutlaka Alman Prensliklerinin diplomasi ya da kılıç yoluyla bize katılmasını sağlayın. Unutmayın, savunma hattını düşmana ne kadar yakın tutarsak, Paris o kadar bize yakın olur.

Prusya

Prusya bu oyunda bize en büyük belayı açacak devlet olabilir. Tarihin olağan akışında bu devlet ciddi bir gelişme kaydetmesinin yanısıra bize de zarar verip eski ihtişamlı günlerimizden uzak bir seyir izlememize sebep oluyor. Ne yapıp edip Prusya’nın gelişmesini engelleyin. Bunun için öncelikli hedefimiz Prusya etkisindeki Alman Prensliklerini hedef almak olmalı. Prusya’nın düşmanlarına Avrupada dengeyi bozmayacak şekilde destek verilmeli ve ivmeleri engellenmeli. Unutmayın Avrupanın ve dünyanın en güçlü devleti olmamızın önündeki en büyük engel.

Fransız sömürgeciliği ve askeri durum

Fransa kaderini gerçekleştirmek için Kuzey ve Batı Afrikayı elde etmek zorunda. Afrikada kolonileşmek ulusumuzun en önemli hedeflerinden biri. Birliğini sağlayamamış İtalya ve Almanyaya karşı biz Afrikada en kısa sürede ne kadar yol alırsak o kadar iyidir. Bu yolda tabiki en zor rakip İngiltere olacak. İngiltere’nin üzerinde ayrıca durmak gerek.

İngiltere bin yıllık düşmanımız olarak bize hem Avrupa hem de Afrikada genişlememiz önünde en büyük engel konumunda. Tüm devletler kudretli bir ordu ile dize getirilebilirken İngiltere için bu yeterli değil. Napolyonların, Hitlerlerin karşılaştığı en büyük sorun bu ada devletine ulaşmak olmuştur her zaman. O yüzden bizler diğer devletlerden farklı olarak kudretli bir donanma kurmalıyız. O kadar ki Manş denizinde İngiliz balıkçıları bile yaşamamalı. İngiltereden güçlü bir donanma kurup onların donanmasını yakmak bir tercih değil zorunluluktur. Mümkünse Galler ve çevresinden toprak alıp sürekli ordu bulundurmak da çok iyi olabilir. Size İngiltere için özel bir taktik vereyim, bu taktiği tüm ada devletlerinde de rahatça uygulayabilirsiniz:


Ada devletlerini kolayca yenme taktiğimiz için gerekenler:
1) GÜÇLÜ DONANMA: Kesinlikle donanmamız rakibimizin donanmasını safdışı bırakacak hatta mümkünse düşmandan 2-3 kat kalabalık olacak bir donanma olmalıdır. Örneklemek gerekirse, bizim donanmamız düşman donanmasını yenip tamamını imha edemediği durumda kaçan düşman gemilerinden daha kalabalık bir donanma onu bulunduğu şehrin kıyısında ablukaya almalı, kalan tüm düşman filoları için de yine filoların bulunduğu şehirler daha kalabalık ve üstün donanmalarımızca ablukaya alınmalıdır.

2) Taşıma gemileri ile taşıdığımız askerlerimizin çıkartma yapabileceği bir güvenli şehir: İngiltere için İrlanda adası, Japonya için Kyuşu ya da Kuzeydeki adası, Sicilyateyn veya İtalya için Sicilya adası uygundur. Buraların denizden güvenliği sağlandıktan sonra askerimiz bölgeye çıkarılır ve çıktığımız adanın diğer adalar ya da kara parçaları ile olan tüm bağlantısı denizdeki savaş gemilerimizce engellenir, kısaca askerlerimize hareket kabiliyeti sağlanıp parçalanmış düşmanla savaşması sağlanır.

3) Adadaki şehirler ele geçirildikten sonra askerlerimiz taşıma gemisine ya da güvenli bir bölgeye çekilir, adaya bağlantıyı sağlayan ve kapattığımız noktadaki savaş gemileri geri çekilir. Düşman bölgeyi tahliye ettiğimizi düşünerek topyekün işgal altındaki topraklarını kurtarmaya gider. Parça parça işgal bölgesine ilerleyen düşmanın bir kısmı karşıya geçmişken savaş gemilerimiz tekrar boğazı kapatır ve düşmanın bir kısmı bizim işgal bölgemizde, bir kısmı diğer yerlerde kalır ve bölünmüş, parçalanmış olarak zavallı bir şekilde elimize düşer. Askerlerimiz adaya tekrar gelip misafirleri temizler ve aynı şekilde tekrar güvenli bölgeye döner.

4) Düşmanlar her seferinde üzerinde maddi ve manevi büyük bir yük olan işgal edilen topraklarını kurtarmak için parça parça işgal bölgesine gelip ordularımızca teker teker imha edilir. Ordularımızın her seferinde güvenli bölgeye dönmesinin sebebi ise kontolsüzce bizden kalabalık şekilde gelen düşman olursa ve kapatmak için geç kalırsak eldeki ordumuzu onların insafına terketmemek içindir. Eğer tüm düşmanı işgal bölgesine çekersek onlar işgali sonlandırmak için çırpınırken düşmanın tüm anakarasını da işgal edebiliriz, yani taktiğimizin tam tersi de oldukça işlevlidir.

5) Düşmanın gelişmişliği düştükçe zaferler daha da parlak hale gelir. Japonyada 600 bin asker vardı ve ben ABD olarak 48 bin asker ile bu 600 bin askeri son askere kadar imha edip Koreyi ve Kyuşuyu ilhak ettim. Üstelik kaybım birkaç bin askerden ibaretti. Aynı taktik ile 400 binden fazla İngiliz askerini (seferberlik ilanı ile siviller de İngiliz ordusuna katılmıştı) yalnızca 128 bin asker ile imha edip tüm İngiltereyi istila ettim. Bilirsiniz, bunu son bin yılda yapan başka kimse yok 😉

Sömürgecilik için Arap yarımadasındaki Abu Dabiyi ilhak etmenizi de şiddetle öneririm. Bölgede Yemen kritik konuma sahip olsa da ekonomimiz için değer teşkil etmiyor. Yemeni uydunuz yapabilir ve Kızıldeniz ile Doğu Afrika’nın kontrolünü ele geçirebilirsiniz. Fakat Abu Dabi’yi ilhak edip hem Doğu Afrika için kolonileştirme mesafesi elde eder hem de ilerleyen tarihlerde yerden sağanak sağanak fışkıran petrol ile petrol banyosu yapabilirsiniz 😉

Fransa olarak önerim Kuzey ve Batı Afrika öncelikli olmak üzere Kuzey, Batı ve Doğu Afrika’da koloniler kurmanızdır. Uzakdoğu ve Güney Amerikada iş yok. Yalnızca şu devletleri etkiniz altına alarak ekonominiz ve konumunuz için iyi bir iş çıkarabilirsiniz:

Güney Amerikadan Brezilya kesinlikle etki altında olmalı sonra sırasıyla Kolombiya ve Venezuela da etki altında olursa hem kaynak hem de müttefik açısından güçlü olursunuz. Meksika değerli bir ülkedir ama Kuzey Amerikada iş yok, boşuna zaman harcamayın. Zaten bu devletlerinin çoğunun kendine hayrı yok, birbirini boğazlayıp duruyor, askeri bir yardım ummuyoruz bunlardan. Bunlar kaynakları için değerli ülkeler ve tabi diğer ülkelerin elinde olmasındansa bizde olmaları daha iyi olacaktır.

Asyada yine değer sırasına göre: Johore, Mısır, Japonya, İran, Vietnam etki altına alınmalı, en azından Johore etki altına alınıp Süveyş de işgal edilmeli. Uzakdoğuda daha etkin olmak da mümkün fakat biz ağırlığımızı Avrupaya vermeliyiz. Diğer sömürgelerden gelecek asker ve kaynak bize fazlasıyla yeterli olacaktır.

Askeri anlamda ise tüm piyade ve milisler terhis edilip mümkün olan en kısa sürede nitelikli piyadelerin vurucu güç olduğu tam düzenli orduya geçilmelidir. Tüm ordularda istihkamcı, süvari ve topçu mutlaka bulunmalı ve ordu genel durumundan bakılıp tüm ordulara ihtiyacı kadar bu birlikler sağlanmalıdır. (Bir orduya tıklandığında açılan soldaki küçük pencerenin en sağ üst tarafında %0 %50 %66 vb yazılar olur, bunlardan süvari ve istihkamcı eksikleri giderilip ordular tam techizatlı ve düzenli hale getirilmelidir. Her birlik mutlaka topçulara sahip olmalı ve en az 3 topçu birliği ile desteklenmelidir.) Tanklar ve uçaklar mümkün oldukça Avrupadaki savaşlar için hazırda tutulmalı, Afrika ve Asyadaki birliklere nitelikli piyade yerine düz piyadeler istihdam edilmelidir. Anavatanı korumak öncelikli hedefimiz çünkü.

Denizde en az 3 büyük filonuz ve 2 donanmanız olmalı. Tavsiyem ise Akdeniz, Batı Afrika ve Güneydoğu Asyada birer filo bulundurmanız, bunların içinde filoları koruması için küçük savaş gemilerinden bir miktar yerleştirmeniz. Biri Manş denizinde biri de Madagaskar dolaylarında olan iki büyük donanma ve gerekirse birkaç küçük donanma da kritik yerlere konumlanmalı. Denizler ülkemizin kaderini belirleyecek, bunu asla unutmayın.

Fransa ideali

Devleti yıllarca yönettikten sonra halkınızın sizinle onur duyup yabancı medyanın bile Sezar, Napolyon ayağa kalkın; büyüğünüz geliyor. demesini istiyorsanız biraz geç kaldınız. Bunu bundan 81 yıl önce Mustafa Kemal için söylediler. Siz onun kadar olmasa da büyük bir lider olarak bırakmak için Fransa ile şunları yapabilirsiniz:

1) Tabiki dünyanın 1 numarası olmak.
2) Günün sonunda Alsace Lorraine bölgesini elde tutmak.
3) Almanya’nın kurulmasını engellemiş olmak.
4) Kuzey ve Batı Afrikanın tamamını elde etmiş olmak.
5) %80den fazla bir okuma yazma oranı, tüm siyasal ve sosyal haklara sahip uygar bir medeniyet kurmuş olmak.
6) Tüm Çinhindi bölgesinde egemenlik kurmak. (Vietnam-Siam çevresi)
7) Britanya adasından üs almış olmak.
8) Dünyanın en güçlü ordu ve donanmasına sahip olmak.
9) Tüm topraklarında son seviye altyapıya sahip olmak.
10) Sanayide dünya birincisi olmak, temel gündelik malzemelerin ve askeri ürünlerin üretiminde dünya birincisi olmak.
11) 250ye yakın tank sahibi olup Avrupayı titretmiş olmak.
12) Dünyanın herhangi bir noktasına gemileri ve askerleri ile 1 ay içinde müdahale edebilecek bir ulaşım ağına sahip olmak.
13) Nobel ödüllerini toplayan bilim ülkesi olmak.
14) Amsterdam-Üsküdar Lizbon-St.Petersburg arasında kalan bölgenin %50sinden fazlasını yönetiyor olmak. (işgal ya da etki altında tutarak bu toprakları yönetmek)
15) Siz ne düşünüyorsunuz?

Rehber sürekli güncellenecektir.

SteamSolo.com